11 Eyl 2014

EGE'NİN OKULDAKİ İLK GÜNÜNDE Kİ HAYAL KIRIKLIĞIM VE SONRASI-1

Merhaba,

Malum okullar açıldı bu hafta. Ben de bir kaç gündür yazamadım. Bu hafta bizde çocuğu ilköğretim ve ana sınıfına başlayan diğer veliler gibi okula başladık. Bu süreç benim için zor geçiyor diyebilirim. Ege okula girmek istemiyor, Efe Deniz durmuyor. Ama beni hayal kırıklığına uğratan bu değil. Bunlar olması muhtemel şeyler.

Okulun ilk gününde bizi yağmur karşıladı. Ve benim hayal kırıklıklarım da böylelikle başladı. Okulumuz belki de İstanbul da tek.. Neden mi? Ana sınıfı olarak kullanılan yer, 3 sınıflı prefabrik bir yapı. Bu benim için çok sorun değil, çünkü malum deprem korkum nedeniyle orada olması çok daha iyi.




İlk gün sınıfta tanışma günümüzdü. Bu durumda Ege iyiydi çünkü beraberdik. Efe Deniz ise kalabalıktan bunalmış bir şekilde ağlayıp durdu. Öğretmenimiz şeker gibi bir kadın. Kırk yıldır bu mesleğin içinde ve ben onu çok sevdim.




Sınıflar bakımsız ve boyasız, yerler içler acısı. Beton zemin üzerine muşambayla kaplanmış. Ve yazın biri, gece sarhoşken çatıya çıkmış ve çatıdan içeri düşmüş. Bu nedenle akıyor :(







Beni bilenler bilir, üniversite eğitimine kadar olan dönemde özel okula gönderilmesi olayı pek bana uygun değil. Okuyacak çocuğun her yerde ve her okulda okuyabileceğine inanırım.  Özel okul kavramı, üniversite döneminde istediği bölümü veya şehri kazanamazsa devreye girecek bizim ailede. Hazır devlet BAZI Özel Okullara gitmek isteyen öğrenci velilerine eğitim desteği veriyorken bunu değerlendirmemi söyleyenlere de kulağım tıkalı. 

Sonra eve geldik. Bende bir moral bozukluğu, bir öfke ki anlatamam. Sinirden oturup ağladım bile. Neden böyle oluyor bu işler diye. Düzgün şartlarda eğitim görmek her öğrencinin hakkı. Devlet okullarında ki öğretmen ve idarecilere de hak verdim. Ne yapsınlar? Milli Eğitim sadece elektrik, su giderleri ile öğretmen maaşlarını ödeyip diğerlerini siz halledin diyorsa bu insanlar okulu kendi mi temizlesin? Sabun ve benzeri temizlik malzemelerini kendi evlerinden mi getirsin?

Bir çok okulda bunun çözümünü bulmuşlar. Bağış alıyorlar öğrencilerden. İnanın önceden ne kadar saçma dediğim bu uygulamaya şimdi o kadar çok hak veriyorum ki. Herkesten gücü yettiğince zorlama yapmadan verebildiği kadarını almak lazım. Para olarak olmasa bile bu tarz malzemeleri istemek lazım. Bizim müdürümüz bu konuda, velileri düşünerek talepte bulunmuyor. Ve sanırım en çok da onun başı ağrıyor. 

Neyse konuya dönelim. Yakın çevremde bu üzüntümü paylaşınca bana oğlumu başka bir yere nakil almamı söyledi bir çok kişi. Ben başka okula göndersem ne olacak? Diğer 89 öğrenci okumaya devam etmeyecek mi? Kendimi kurtarayım mantığında olmadığım için ( belki de bu devirde hatadır bu bilemiyorum ) ne yapabilirimin derdine düştüm. Bir köşeye çekilmek benim harcım değil. İnsan isterse her şeyi başarabilir. 

Benim bu konuda dileklerim, dualarım ve çabalarım var. Bazıları sonuç vermeye başladı bile. Muhtemelen onları pazartesi gecesi paylaşacağım sizinle. Sizde benim için dua edin.

Sevgiler

Şafak





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...