15 Tem 2015

HACI BEKİR İLE İFTAR - BAYRAM LOKUMDUR


Merhaba,

Tarafsız Tüketici Rehberi sloganı ile Mart ayında yayına giren ve kurucusu olduğum Bloggerlar Paylaşıyor isimli çok yazarlı ürün ve hizmet deneyimi yorumlarımızı paylaştığımız web sitesini muhtemelen duymuşsunuzdur :)

Geçtiğimiz hafta çok özel bir firma ile çok güzel geçen bir geceye imza attık. 1777 yılından beri hayatımızda yer alan, Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine dönüşmemize tanıklık etmiş, bir çok hükümet görmüş, bu güne kadar çizgisinden vaz geçmeyen ve tüm dünyada Turkish Deligth denilince akla gelen isim olan Hacı Bekir Şekercisinin Beyoğlu'nda bulunan tarihi Parmakkapı şubesinde 10 blogger arkadaşımla iftar yaptık.



Gecede Hacı Bekir'in 5.kuşak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Hande Celalyan'da bizlerleydi. Şunu söylemek istiyorum ki bu benim için çok önemli. Etkinliği düzenleyen biz olunca haliyle biraz erken gittik. Gittiğimizde hummalı bir hazırlık vardı. Tezgah arkasında hazırlıkları yapıp, masayı kendi elleriyle kuran kişinin Hande hanım olduğunu anlayınca biraz şaşırdım açıkçası. Günümüzde karşısındakine değer verme ve bunu gösterme olayı zenginlikle ters orantılı oluyor genelde.


Bu kısımda biraz size firmanın hikayesinden bahsetmek istiyorum. Hacı Bekir efendi, Kastamonun Araç ilçesinden göç ederek İstanbul'a yerleşmiş. 1777 yılında Bahçekapı'da küçük bir dükkan açarak işe başlamış. Lokum, akide şekeri gibi ürünleri bizzat imal edip satmış. Sonrasında Hac görevini yerine getirerek Hacı Bekir olarak anılmış.
1811'de nişasta bulununca, Hacı Bekir Efendi yaptığı lokumlarda un yerine nişastayı kullanmaya başlamış. Şekerin rafine olarak üretilmeye başlanmasıyla da hem akidelerinde hem lokumlarında kullanılmaya başlanmış. Zaman içinde yaptığı lezzetler o kadar ünlü olmuş ki, ünü saraya kadar gitmiş. Padişah II. Mahmud tarafından Nişan-ı Ali Osmani'nin 1. Rütbe Nişanı ile sarayın Şekercibaşı’lığına layık görülmüş ve sarayın şekerlemeleri Hacı Bekir Efendi imalathanesinden alınmaya başlanmış.


Bir çok ödül almış, ünü yurt dışına kadar taşmış. Yurt dışında, Turkish Delight denilince ilk isim olmayı başarabilirmiş hatta bu isim onunla tanınmış. Yıllarca ayakta kalmayı başarmış. Ondan sonra gelen nesillerde işlerine sıkı sıkıya bağlı olmuşlar. Üzerlerinde taşıdıkları görevin farkındalar. Hoş anladığım kadarıyla onlar bunu görev olarak görmüyorlar. Aşk ile bağlılar.




İnsan içeride kayboluyor. Hepsinden yemek istiyor :)





Gelelim o gün ile ilgili detaylara. İftarımız bence oldukça keyifli geçti. Eski günlerden konuşuldu, anılar anlatıldı. Bazen keyifle güldük, bazen de içimizi bir burukluk kapladı. Hande hanım geçmiş günleri anlatırken sanki onunla o günleri yaşadık. Meşhur şerbetlerinden Demirhindi şerbeti, Vişne Şerbeti ve Limonatayı kendi elleriyle ikram etti bizlere.



Yemeklerimizin ardından, tatlı servisine geçildi. Ramazana özel güllaç, triliçe dileyenlere dondurma ile birlikte ve şam tatlısı bizler için hazırlanmıştı. Bir şey diyeyim mi ben tokken fazla tatlı tüketemem, şeker bile. Keşke yemekten önce tatlıları yeseymişim aklım orada kaldı :)


Geceyi oldukça keyifli bir şekilde noktaladık. Gece dönüş zor olmasa daha uzun süre kalıp sohbet etmek isterdim. Sanırım katılan arkadaşlarımda benimle aynı düşüncede :)

Etkinlik sonunda katılan her blogger arkadaşım için onlardan istediğim resimler doğrultusunda eşime tasarlatıp, hazırlattığım yetişti yetişmedi diye panik olduğum magnetleri hediye ettim. İnşallah hoşlarına gitmiştir. Bu da benim ki :)



Gecenin sonunda bizi bayrama özel olarak hazırladıkları, lokumlar ile yolcu ettiler.





Eğer sizde bayramı lokum tadında geçirmek isterseniz, benim mağazaya gidecek vaktim yok ne yapıcam derseniz, Hacı Bekir web sitesinden online alışveriş yapabilirsiniz.

Bu gece ile ilgili paylaşımları  #489bayramdirhacıbekir ve #bloggerlarpaylasiyorcometkinlik hashtagleri ile sosyal medyada takip edebilirsiniz.

Sevgiler
Şafak





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...