ben seni hiç sevmedim ki
yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim
bir çiçeğe gülmeni,bir güle benzemeni sevdim
bir de yıldızları sevdim,
eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular
bir çiçeğe gülmeni,bir güle benzemeni sevdim
bir de yıldızları sevdim,
eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular
ben seni hiç sevmedim ki...
beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim
kurşunları sevdim beni vurduğunda...
ağlamayı sevdim unuttuğunda
yalnız olduğumu anladığımda ayakta kalmamı sevdim
yıkılmamı sevdim seni her hatırladığımda...
ekmeği sever gibi sevdim sensizliği,
su gibi özledim temmuz güneşinde sesini
ikindi de yağmur gibi,
geceleyin rüzgar gibi sevdim seni sevdiğimi
ben seni hiç sevmedim ki...
kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim, menekşeyle konuşmanı
nisana hatırlatmanı baharın bir adının da yalnızlık olmadığını
düştüğüm zaman kanayan yanlarımı...
ve tuhaflığımı üşüdüğüm zaman
sakız satan çocukları,yeni çıkan şarkıları,
her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe,
ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte
ben seni hiç sevmedim ki...
Ben sevdim mi adam gibi severim...
bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine
bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde
alemin ortasında kimsesizliğin sesinde
buğusunda sabahın...acımasızlığında bir ahın...
ağlayan yüzünde İSA'nın...Ferahlatan gücüyle duanın...
Korkutan yanıyla narın...İncirin zeytinin ve kalbin üstüne...
Gülün üstüne...Tutunduğum umudun üstüne...korkunun üstüne...senin üstüne...
hep senin üstüne,hep senin üstüne...
ben seni hiç sevmedim ki
gittiğin zaman gitmeni sevdim
evreni sevdim geldiğin zaman
kalmanı sevmedim korkuyordum sana alışmaktan
yine de sevdim gülümsemeyi mendilimi sallarken seni götüren trenin arkasından...
kırlara ilk kar düştüğü zaman,
ölümünün ne güzel olduğunu sevdim seni içimde öldürdüğüm zaman
ben seni hiç sevmedim ki......
İBRAHİM SADRİ