12 Ara 2014

ARNICA MAESTRO EL BLENDERİ SET ÜRÜN DENEYİMİ






Merhaba,

Bugün sizlere,  #tarcinpastaevi70ler blogger etkinliğinde hediye edilen Arnica Maestro El Blenderi hakkında ki düşüncelerimi ve deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.



Önce teknik özelliklerine bakalım

• 800 W motor

• Parçalayıcı hazne
• Çift başlıklı çırpıcı
• Paslanmaz çelik blender aparatı
• Rendeleme
• Dilimleme
• Hız ayarı


Ürünün 3 yıl garantisi var. Kullanım ömrü olarak 7 yıl belirlenmiş, tabi bu süre sizin kullanım şartlarınıza göre değişiklik gösterebilir.


Firmanın kullanım önerileri için linke tıklayabilirsiniz.  http://www.arnica.com.tr/upload/maestro.pdf


Makina 4 farklı işe yarıyor. Bunlardan biri el blenderi, diğeri 2 çırpıcılı çırpma aparatı, Rende ve dilimleme parçaları ve rondo görevi.

Çırpıcıyı kullanırken isterseniz normal hızda kullanabiliyorsunuz, isterseniz de turbo özelliğini seçebiliyorsunuz.






Rende ve dilimlemeyi kullanacağınız zaman mutlaka resimde gördüğünüz blenderin parçasını takmanız gerekiyor. Üst kapakta ki malzeme besleme yuvasından malzemeleri koyuyorsunuz. Bir seferde 500 gr. malzeme konulabiliyor. 




Eğer bıçağını kullanacaksanız, çok dikkatli olun çünkü çok kesici. Malzemeleri haznenin içine koyup kapağı takıyorsunuz yine aynı şekilde blenderin ana motor parçasını takıyorsunuz ve makina çalışırken onu da tutmanız gerekiyor.

Bence üründe ki en büyük handikap bu. Çünkü ben genelde bir elimle rondoyu kullanırken diğer elimle başka işler yapıyorum.



El blenderinin kullanımı kolay. Plastik kısmının olmaması bana göre daha sağlıklı.  Kısa aralıklarla kullanmak gerekiyor, 1 dakikadan daha uzun süre ara vermeden çalıştırılmaması öneriliyor.



Ben bugün sebze çorbası yapımında kullandım Arnica Maestromu. Kısa sürede rendeleme işlemini gerçekleştirdim. Benim gibi rende ile zamanında elini rendelemiş biri için gerçekten büyük kolaylık. Salata yapının da rahatlıkla kullanabilirsiniz.




İçinde ayrıca bir de ölçü kabı çıkıyor.

Peki siz bu özellikleri nasıl buldunuz?

Sevgilerimle

Şafak


ARABA ALMALI MIYIZ?

Merhaba,

18 yaşını doldurur doldurmaz aldım ehliyetimi. Çok da hevesliydim. Hatta ilk yıl, yağmurlu bir gece araba kullanma cesareti gösterdim, Bayrampaşa'dan Zeytinburnu'na arabayla gelmeye niyetlendim. Çok güzel bir yolculuk değildi benim için. Neredeyse kaza yapıyordum, kendim yetmezmiş gibi bir kaç arabayı da birbirine sokuyordum 19 yaşında. Allahtan kimsenin malına canına bir şey olmadı. Sonrasında da bir kaç yıl sonra büyük bir kaza atlatıp (bu sefer aracı kullanan ben değildim) şöyle 9 gün hastane de yatıp ardından da bir kaç hafta kol değnekleriyle yürüyünce benim için araç kullanma macerası rafa kalktı. Eşim sık sık bu konuda baskı yapsa da ben mecbur kalmadıkça araç kullanmayı düşünmüyorum.

Neyse asıl konumuza dönelim. malum araçlar artık öyle çok pahalı değil. Hatta sıfır faizle kredi veren bankalar, firmalar bile var. Herkesin altında birer araç. Bir çoğuda araç sahibi olmayı yolların efendisi olmayla bir tutuyor. Böyle olmayan kişileri konumuzun dışında tutuyorum onlar üstüne alınmasın.

Her yer trafik. Bir yere gidip gelmek saatler sürüyor. Toplu taşıma araçları da kalabalık olunca, bir çok kişi bu yolu çekmeyi daha iyi buluyor. En azından kendi arabamda, müzik dinleye dinleye kimseyle akraba olmadan giderim diyor. E biraz da haklılar bu açıdan bakınca.



Peki araç gerçekten almalı mıyız? Mesela herkes toplu taşıma araçlarını kullansa, minibüsçüler, belediye, taksiciler para kazansa fena olmaz mı? Hem benzin sarfiyatı daha az olur, hem de çevre kirliliği. Benzin de ucuz değil. Çok daha az paraya gidip gelmez miyiz?

Sonra sadece yakıt masrafı ile de iş bitmiyor ki. 2 yaşından sonra her aracı yıllık muayeneye götürmelisiniz. Geçen yıl en düşük 160 TL idi. Sonra bunun her sene yenilenen kasko ve trafik sigortası var. Aracın markasına ve yaşına göre farklılık gösteriyor. En az 1500 TL de o tutar. Bitti mi hayır bitmedi :) Aracı bir de servise götürme zorunluluğunuz var. Servis size ne kadar derse o. Yine yaşına ve modeline göre ödeyeceğiniz para değişiyor.



Peki başka ne kaybediyoruz. Aracı alıyoruz mesela 50.000 TL ye. Olmadı satmaya karar verdik. Daha üst modeli yakışır bize. Aynı parayı geri alabilir misin? Hayır. O para da gitti çöpe.

Peki dediğinizi duyar gibiyim, acil araç lazım olunca ne yapacağız? Taksi tutacağız. Ya işe gidip gelirken kalabalık toplu taşımalara mı bineceğiz? Evet, ve bu kadar kalabalık olduğu için toplu taşımayı yönetenlere baskı yapacağız yeni araç almaları için. Ya tatile gidersek? O zaman da bir araç kiralayacağız, biz hep öyle yapıyoruz. Böylelikle sadece kaskosuna vereceğimiz parayı araç kiralarken kullanıyoruz, yakıt dışında ki paralar da cebimizde kalıyor :)

Eşim bile artık bu konuda bana hak veriyor. Ben artık yaşlanınca, sakin ve uzak bir yerde hayat sürerken araba almayı planlıyorum, o da alişverişe gitmek için :)

Sizde bunu bir düşünün derim. Ne dersiniz?

Sevgilerimle

Şafak

Not: Resimler webden alıntıdır
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...