31 Oca 2016

Geçmişten Bir Kaç Satır - Sevgi Anlaşmak Değildir

Yolda giderken seni düşünüyordum. Ve içimden bir şarkı geçiyordu. "Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir. Bazen küçük bir an için ömür bile verilir... " Tam o sırada karanlıkta iki farın üstümüze geldiğini fark ettim. İlk önce kız kardeşim geldi aklıma ardından da annem. Galiba ölüyorum diye düşünürken karanlıkta senin yüzünü gördüm. Büyük bir gürültü işittim, herkes bağırıyordu. Ben ise gözlerimi hayalinle huzur içinde kapattım. 

Kendime geldiğimde bir hastanenin röntgen odasındaydım. Başımda üç kişi vardı. Bilincimin yerinde olup olmadığını sormuşlar, bende "Tabi ki yerinde çünkü hala onu seviyorum" demişim. Bunu sende duymuşsun ama daha sonra bana söylediğine göre rol yaptığımı düşünmüşsün. Nasıl bu kadar kör olabildin? Ben hala seni seviyordum. 

Dokuz gün o hastanede kaldım. Beni bir kere ziyarete geldin. Senin geldiğin güne kadar bir çok şeyi unutmuştum, özellikle de kavgalarımızı. En yakın arkadaşım kazanın gecesi hastanede hep seni sayıkladığımı söyledi ve birde o şarkıyı. 

Sonra bir kere telefonda konuştuk. Geçmişe bir sünger çekecektik. Her şeyi unutacaktık. Artık her şey daha güzel olacaktı. İkimizde buna inanıyorduk

    Ama olmadı... Başlangıcı bilinmeyen hatalar sona ermedi. İlk karşılaşmamızda diğerleri ile sarılıp kucaklaşğım halde sen ellerini saçlarıma uzattığında korktum ve geri çekildim. Sana göre yine şımarıklığım tutmuştu. Ama bu gerçek değildi. Gerçeğin ne olduğunu sorma çünkü bende bilmiyorum.

    O gece yatağa uzandığımda ölmediğim için kendimi çok mutlu hissettim. Çünkü her şeyden önemlisi yeniden seninleydim. Ve tek isteğim ikimizin de birbirimizi her şeyden çok sevmesiydi. İşte o gün gerçekten sevgilin olmak istedim. 

    Çünkü sevmek anlaşmak değildi........ 




26 Oca 2016

Aşkın Rengi Kırmızı Real’de İndirim Sağlıyor



Real Hipermarketleri, 25 Ocak-16 Şubat tarihleri arasında “Alışverişin Rengi Kırmızı” kampanyası düzenliyor. “Alışverişin Rengi Kırmızı” kampanyası kapsamında yüzlerce kırmızı renkli ürün, sevgilisinin gönlünü çalmak isteyen tüketicileri bekliyor.

Real Hipermarketleri, 6 ilde bulunan 13 mağazasında “Alışverişin Rengi Kırmızı” kampanyasını başlattı. 16 Şubat’a kadar sürecek kampanya kapsamında, kalp şeklinde pastalardan kalpli kurabiye kalıplarına, kalpli bardaklardan süs objelerine, kırmızı renkli iç ve dış giyim ürünlerinden teknolojik aletlere kadar bir çok hediye alternatifi Sevgililer Günü için hediye arayışı içinde olanları bekliyor.

Uygun Bütçeli Kırmızılar Real’de

Her zevke ve her bütçeye uygun bir ürünün bulunduğu Real’in, “Alışverişin Rengi Kırmızı” kampanyası kapsamında, kalp şeklinde pastalar 13.90 TL’ye, kalpli peluş oyuncaklar 29.90 TL’ye, seramik kalp vazolar 14.90 TL’ye, erkek kazakları ve kadın üst giyim ürünleri 19.90 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Real’in “Alışverişin Rengi Kırmızı” kampanyasına özel olarak sunduğu hediye alternatiflerinin arasında ayrıca 7.90 TL’den başlayan fiyatlarla terlikler, 29.90 TL’den başlayan fiyatlarla pijama ve iç çamaşırı takımları bulunuyor. Kampanya kapsamında ayrıca, indirimli fiyatlar ve 9 taksitle kırmızı renkli küçük ev aletleri de satılıyor.

Real Hipermarketleri, Sevgililer Günü için hem cepleri yakmayacak, hem de sevdiğini mutlu edecek hediye alternatifi arayan herkesi, 25 Ocak-16 Şubat tarihleri arasında mağazalarına bekliyor. 



Türkiye’de 1998 yılından bu yana hizmet veren real,- Hipermarketler Zinciri, İstanbul (Kartal, Beylikdüzü, Ümraniye, Fulya, Merter, Bayrampaşa), Ankara (Bilkent, Etlik), Kocaeli (İzmit, Gebze) Adana, Konya ve Antalya’da bulunan toplam 13 mağazası ile “Koşusuz Müşteri Memnuniyeti” ilkesiyle hizmet veriyor. Önceliği gıda güvenliği olan real,- , kaliteli ürünleri çok hesaplı fiyatlarla satışa sunma stratejisi, güler yüzlü ve hızlı servisi, ortalama 9.600 metrekare lik alışveriş alanı, ürünlere kolaylıkla ulaşılmasını sağlayan hipermarket içi düzenlemeleri ve ekstra hizmetleri ile tüketicilere rahat ve ekonomik bir alışveriş imkanı sunuyor.



23 Oca 2016

İşbank Müzesinden 4-12 Yaş Arası Çocuklar İçin Düzenlenen Atölye Çalışmaları


Merhaba,

Okullar kapandı ve yarıyıl tatili başladı biliyorsunuz. Bir çok aile, tatilde ne yapsak, çocuğumu nereye götürsem diye düşünmeye başladı. Bu nedenle bana gelen bir bilgiyi sizlerle de paylaşmak istedim. 

Belki biliyorsunuzdur. İstanbul Eminönü'nde İş Bankasının bir müzesi var. Eski bir bankacı olduğumdan, benimde daha önce ilgimi çekmiş ve ziyaret etmiştim. Tüm yıl boyunca ziyarete açık olan müzede, eski İş Bankası şubesinin içinde geziyorsunuz. Bu sene çok güzel bir çalışma yapmışlar ve çocukların tatilini değerlendirebileceği atölyeler açmışlar. Bazıları ücretli bazıları ücretsiz olan bu etkinlikleri, değerlendirin bence.  

İşte detaylar;

Türkiye İş Bankası Müzesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da birbirinden eğlenceli ve eğitici atölye çalışmaları ile çocukların yarıyıl tatilini renklendiriyor. Eminönü’nde yer alan tarihi binada gerçekleştirilen atölye çalışmaları 4-12 yaş arası çocuklara yönelik olarak hazırlandı.

Sandviç Resim Atölyesi, Müze Hatıram Atölyesi, Gizli Saklı Atölyesi, Yaratıcı Yazma Atölyesi, Yaratıcı Drama ile Okuma Atölyeleri, Bütçe Tutum Tasarruf Atölyesi, Yazarla Okuma Atölyesi, Fiyat Keşif Laboratuvarı, Dünyanın Parası Atölyesi ve Eğlenceli Kumbara Atölyesi olmak üzere 10 ana başlıkta gruplandırılan çalışmalar 23 Ocak - 7 Şubat tarihleri arasında devam edecek.

Eğlendirirken öğreten atölyeler
23 Ocak ve 2 Şubat’ta ücretsiz olarak gerçekleştirilecek ve 90 dakika sürecek Sandviç Resim Atölyesi’nde çocuklar, bu kez enerji ve tüketimde tasarruf konusunda bilgilendirilecekler. 9-12 yaş arası çocuklar için planlanan çalışmada, tasarruf kavramı cam üzerinden anlatılacak ve çocuklar çeşitli malzemeler kullanarak camdan sandviç resimleri yapacaklar.


5-7 yaş arası çocuklara yönelik olarak hazırlanan Müze Hatıram Atölyesi’nde İş Bankası Müzesi’nin birbirinden ilginç bölümlerini eğitmen eşliğinde gezecek çocuklar, bankacılık nesnelerini öğrenirken, bankacılık tarihine ilişkin eğlenceli bir keşfe çıkacaklar. Çizgilerimi Birleştir çalışması ve Çiftini Bul oyunu ile neşeli zaman geçirecek çocuklar, 60 dakika sonunda biriktirdikleri hatıralarla müzeden ayrılacaklar. 23 Ocak ve 2-3-6 Şubat tarihlerinde yapılacak atölyeye katılım ücretsizdir.

“Değerli olanı saklamak” fikrinden yola çıkıp bankaların kasa dairelerine uzanan Gizli Saklı Atölyesi’nde çocuklar, Müze’deki gizli hazineleri keşfedecek, sayı avı oynayacak, ilişkilendirme oyunuyla Müze’de keşfettiği nesneleri pekiştirecek. Katılımcıların “değerli olanını saklamak” için origamiden mini kasalar yapacağı, 3-6 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek etkinliğe 10-12 yaş arası çocuklar katılabilirler.


4 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek Yaratıcı Yazma Atölyesi’nde çocuklar yaratıcı drama oyunları oynayacak, canlandırmalar yapacak ve kendi öykülerini yazacaklar. 9-12 yaş çocuklar resim, müzik, yazı, drama gibi farklı disiplinlerle 90 dakika boyunca keyifli vakit geçirecek.

Yaratıcı Drama ile Okuma Atölyeleri’nde çocukları oyun ve canlandırmalar eşliğinde hem eğlenceli hem de öğretici atölyeler bekliyor. 4-7 yaşa hitap eden ve her grubun yaş düzeyine göre planlanan etkinliklerde masal, hikaye, resim, fotoğraf gibi birçok görsel ve materyal kullanarak çocukların bakış açılarını genişletmeleri, okuduklarını sorgulamaları hedeflenir. 31 Ocak ve 5 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilecek atölyelerimize tüm meraklı okuyucular davetlidir.

7 Şubat tarihinde çocuklar, Dünya tarihinin en önemli uygarlıklarından birini Anadolu'da kuran Hititler’in anlatıldığı kitabı yazarla birlikte okuyarak, yazarla sohbet etme fırsatı bulacaklar. Bu olağanüstü uygarlığı inceledikten sonra kitaptan etkilendikleri bir sahneyi resmederek atölyeyi tamamlayacaklar. Atölyeye katılım ücreti olmamakla birlikte, atölyeye okunacak kitapla birlikte gelinmesi gerekmektedir.


“Para Para Para”
Türk parası üzerinden Dünya paralarının da eğlenceli oyunlarla tanıtıldığı bir genel kültür aktivitesi olan Dünyanın Parası Atölyesi’nde 8-10 yaş arasındaki çocuklar paranın tarihi ve hayatımızdaki yeri ile ilgili üç boyutlu bir film izleyecekler, ‘para eşleştirme’ oyunu oynayacaklar. Atölye 31 Ocak ve 7 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek.


Çocuklar, Fiyat Keşif Laboratuvarı Atölyesi’nde fiyatların nasıl belirlendiğini ve arz talep yasasının nasıl işlediğini eğlenceli ve aktif bir çalışmayla keşfedecekler. Çocukların ekonomideki farkındalığını geliştirmeyi amaçlayan atölye 29 Ocak tarihinde gerçekleştirilecek olup 10-12 yaş arası tüm çocuklar davetlidir.

Bütçe Tutum Tasarruf Atölyesi’nde 8-13 yaş arası çocuklar, eğitmenler eşliğindeki müze turunun ardından, tasarrufla ilgili bir hikâye anlatım çalışması yapacaklar. 120 dakika sürecek atölyede matematik yarışması, eski hesap makinelerinin incelenmesi ve kumbara tasarımı gibi farklı etkinlikler de yapılacak. 24-30 Ocak tarihlerinde gerçekleşecek atölyeye katılım ücreti 20 TL’dir.

“Kumbara da güler miymiş?” demeyin… Bu atölyede mümkün… Bilgisayar programlamanın öğrenilmesine destek olmayı amaçlayan atölyede, çocuklar eğitmenler eşliğinde kod yazarak bilgisayar yazılımı dünyasına ilk adımı atıyorlar. Çocukların yazdıkları kodlar üzerinden hayalini kurdukları eğlenceli kumbaraları da tasarladıkları, 28 Ocak’ta gerçekleşecek atölyeye katılım ücretsiz olup, 7-12 yaş arası tüm çocuklar davetlidir.

Katılımın kontenjanla sınırlı olduğu atölyeler için rezervasyon gereklidir. Rezervasyon esnasında, istenilen atölye adı ve tarihini, atölyeye katılacak çocuğun adı, soyadı, sınıf bilgilerini veli adı-soyadı ve cep telefonu numarasıyla birlikte muze@isbank.com.tr adresine göndermeleri veya 0212 511 18 04 numaralı telefonu arayarak kayıt yaptırmaları gerekmekte.

Katılımın yüksek olacağını düşündüğüm bu etkinliğe rezervasyon yapmadan gitmeyin bence. Çocuklar katılamazsa hayal kırıklığına uğrayabilir.

Sevgiler
Şafak

21 Oca 2016

Eresin Crown Hotel Eşsiz Bir Müze Oteli

Merhaba,

Bugün sizlere İstanbul’da her haliyle bir çok otelden daha farklı bir otelden bahsetmek istiyorum. Türkiye'nin eşsiz müze oteli Eresin Crown Hotel, Dünya'daki iki kıta üzerinde yer alan tek sehir İstanbul'un kalbinde, Sultanahmet’te bulunuyor. 5 yıldızlı otelde, 59 misafir odası ve 5 suit bulunmakta. Müşteriler ek bir ödeme yapmadan, 24 saat boyunca Wi-fi hizmetinden yararlanabiliyorlar.


Eresin Crown Hotel misafirlerine sadece kişiselleştirilmiş kalite, hizmet ve konfor sunan bir otel değil, aynı zamanda Sarnıç, Mozaik, 49 parça Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi ve mimari öneme sahip tarihi eser ve Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait olağanüstü keşifleri sergileyen bir butik müze oteli. Evet yanlış duymadınız, bu otelde bir çok eski döneme ait örneğe rastlamak mümkün. 


Mesela Column Bar. Olağanüstü arkeolojik buluntuların ve özellikle 2. ve 3. yüzyıldan kalma Erotes'in yasını temsileden 2 köşe actoreria kapaklarının sergilendiği çok özel bir mekan. Bu kapakların bir hikayesi de varmış.  Bir evde bebek doğduğunda kapıya gülen melek figürünün bulunduğu actoreria kapak, cenaze olduğunda da ağlayan actoreria kapak konulurmuş. Bu tarihi atmosferde kahvenizi yudumlamak büyük bir zevk.


Bir diğer yeme-içme mekanı ise, Eresin Crown Mozaik Restaurant. İsmini MS 5. veya 6. yüzyıldan kalma tarihi Bizans mozağinden almaktaymış. Balık motifi ile dekore edilmiş mozaik, Bizans Büyük Sarayı'nın içindeki avlunun, belki de dini bir yapının veya bir koridorun bir parçası olduğu düşünülmekteymiş. Kahvaltılarını ve dilerlerse öğle yemeklerini bu bölümde rahatlıkla yiyebiliyorlar.



Terasta bulunan restaurantı gördüğünüzde eminim sizde bayılacaksanız. Adalar, Marmara Denizi ve Sultanahmet Camii'nin muhteşem profiline bakan Mozaik Teras Restaurant Roman, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin tarihi ve mimarı başyapıtlarının eşliğinde öğle ve akşam yemeği eminim çok keyiflidir.


İstanbul'daki butik müze otelinde bulunan değerli tarihi eserlere ek olarak odalarda ve genel kullanım alanlarında İngiltere'deki Londra British Museum'da sergilenen Osmanlı İmparatorluğu'na özgün seramiklerin tek orijinal kopyalarının koleksiyonu sunulmakta

Eresin Crown İstanbul Business Hotel'i 2 adet tam donanımlı toplantı salonuna sahip. "Bosphorus" ve "Golden Horn", isimli iki toplantı salonu da klimalı. Golden Horn ve Bosphorus Toplantı Salonları 15 ile 180 kişi aralığında katılımcının toplantı yapmasına uygun olacak şekilde resepsiyon, kutlama ve özel etkinliklere hizmet verebilmekte, her ikisi de teknik ekipmanlarla donatılmış.



Eresin Crown Hotel, İstanbul'un tarihi Sultanahmet semtinde yer alan, şehrin ana turistik, eğlence ve alışveriş bölgelerine yakın olan ve bunun yanı sıra Sultanahmet Camii, Ayasofya, Hipodrom ve Topkapı Sarayı gibi dünyaca ünlü turistik yerlere sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan müze otelin kendine özgün kimliği var.

Eresin gruba ait, toplamda 196 odaya sahip 3 otel bulunmakta. BestWestern Eresin TaximEresin Taxim Premier ve Eresin Crown Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ne yakın olan Eresin Taxim & Premier oteli ulaşım açısından oldukça rahat.
Her üç otelde toplam 6 adet toplantı salonu ile farklı etkinlik ve davete ev sahipliği yapabiliyor.

Eresin Oteli Daha detaylı incelemek isterseniz internet sitelerinden her türlü bilgiye sahip olabilirsiniz.
Sevgilerimle



Bu bir bloggerlarpaylasiyor içeriğidir.

14 Oca 2016

17 Yaşına Geri Dönebilseniz Kendinize Ne Derdiniz?

Merhaba,

Çok güzel bir şey dinledim bu gece. Nil Karaibrahimgil, çok farklı bir çalışma yapmış. Hemde bayağı uzun bir süre önce. Nasıl hiç fark edememişim. Tanıtımında şöyle yazıyor.

"Nil Karaibrahimgil'in "Kelebeğin Hayat Sırları" kitabından yazılarını müzikle birleştirdiği serisinin ilki Gençliğime Sevgilerimle, 17 yaşındaki Nil'e bir öğüt. Gençliğime Sevgilerimle videosuyla birlikte, Nil'in kelebeklerde keşfettiği hayat sırlarından ilki de kendi sesinden müzikal kitap olarak sizlerle buluşmuş oluyor. "

Bu kadına bayılıyorum. Çok zeki, çok farklı. Hiç sıradan değil. Akıllı bir kadın, bence bu şarkıda kendine verdiği öğütleri hayatı boyunca yaşamış.. Belki 10 kere dinledim bu gece. 

Söylediği şeylerin bazılarını bende uyguluyorum hayatımda. Uygulayamadıklarım da var. Keşke 17 yaşıma bunları söyleyebilecek biri olabilseymiş o günlerde.


Her satırını beğendim ama en çok bu satırları beğendim.

Yalnızlığın hariç her şeyini paylaş. Çünkü hayat paylaşınca güzel.

Sevdiğin insanlar bul, işlerini onlarla yapmanın yollarına bak. Hayat; yap, et, çalış, başar ile geçiyor.

Dedikodu yapma. Dedikodu nasıl bir şey biliyor musun... Böyle evinin içine çöp boşaltmışsın gibi. Ağzını, içini, evini kokutuyor. Rahatlatır sanıyorsun ama pisletiyor insanı. Gül geç. 


Kızlar! Güzel mi güzel bir kadın olduğunuzda, kendi atınız olsun. Kendi paranızı kendiniz kazanın, onu şakır şakır harcayın. Böylece ayrılıklarla, boşanmalarla attan inip eşeğe binmezsiniz. Atınızı kimse altınızdan alamaz. Dörtnala başka yere gidebilirsiniz. 

Erkekler! Yakışıklı mı yakışıklı bir erkek olduğunuzda, kadınlara, çocuklara ve hatta birbirinize asla el kaldırmayın. O güç güç değil. Kaba kuvvet o. Korkudan kaynaklanır. 


Korkmaktan korkma

Kendinle sosyalleş. Hayatın sana başkaları tarafından yansıtılmayan bir tarafı var.

Böbürlenme. Kibirlenme. Köpürme. Abart. Çoğalt. Parlat.

Şükret... Teşekkürü dualarından eksik etme...

Dinledikten sonra yorumlarınızı mutlaka bekliyorum. Siz kendinize neler söylersiniz?

Sevgiler

Şafak



12 Oca 2016

ENERJİ TÜKETİMİNDE CİMRİ KADINLAR DEVRİ BAŞLIYOR HAYDİ HANIMLAR ENERJİ DİYETİ YAPALIM

Herkese merhaba,

Kış ayının gelip doğalgaz kombilerinin çalışmaya başlaması ile birlikte, elektrik faturalarında da artış başladı. Örneğin bu ay, bizim fatura %25 daha fazla gelmişti. Bu nedenle bende şu enerji işiyle biraz ilgileneyim, bakalım nasıl düşürürüz faturaları dedim ve araştırmaya başladım.

Araştırmalarım sırasında enerji verimliliği haftası nedeniyle gelen bir bilgilendirme maili tam da aradığım, hiç bilmediğim noktalar olduğunu ortaya koydu. Bir çok ürünün enerji obezi olduğunu bu vasıta ile öğrendim. 

  İTÜ Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, bu konuda bir araştırma yayınlamış ve enerji tüketimini azaltmanın yolları ile ilgili bir kaç ipucu paylaşmış. Çünkü hiç birimiz kapatalım herşeyi, kullanmıayalım deme cesaretine sahip değiliz. Zaten yaşadığımız hayat bizi bu konuda çok da rahat bırakmıyor :) Yine de çocuklarımızın geleceği için bu konuda cimri olmalı ve yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışmalıyız. Şimdi sizi onun notları ile başbaşa bırakıyorum.




Enerji obezlerine uygun diyet önerisi

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, evimizde kullandığımız elektrikli aletleri enerji obezleri olarak nitelendirdi ve sözlerine şöyle devam etti:  “Enerji obezleri bu cihazları performanslarını düşürmeden enerjiden zayıflatmak  aslında sanıldığı kadar zor değil. Bu noktada kadınlara küçük ip uçlarının yer aldığı bir enerji diyeti listesi öneriyorum.”
Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’ndan elektronik cihazlar için enerji diyeti önerisi:

1.Elektronik bir cihaz alırken enerji verimliliği A, A+, A++, A+++ cihazları tercih edin. Bu cihazlar çok daha az enerji ile çok daha fazla iş yapar.. Enerji verimliliği A sınıfı olan bir buzdolabı D sınıfı bir buzdolabına göre yüzde 45, G sınıfı bir buzdolabına göre ise yüzde 56 daha az enerji harcar. 
 
2.Buzdolabınızı güneş alan bir yere veya radyatör, fırın gibi ısı kaynaklarının yanına koymayın. Buzdolabı dışarıdan ısı aldıkça içini soğutması zorlaşır ve elektrik tüketimini artırır.
 
 
3.Evde gereksiz, dekoratif amaçlı aydınlatmadan kaçının. Kullandığınız sıradan ampulleri, kompakt floresan lambalar ile değiştirin. Bu lambalar, diğerlerine göre 5 kat daha az enerji harcarlar ve 10 kat daha uzun ömürlüdürler.
 
 
4.Yemek pişirirken fırının kapağını gerektiğinden fazla açmayın. Kapağı her açışta fırın sıcaklığının 25-30 derece düştüğünü unutmayın. Ayrıca cam ve seramik kaplar tercih ederseniz fırın sıcaklığını 15 derece düşürübilirsiniz.
 
 
5.Çamaşırlarınızı yıkarken makinenin tam kapasite çalıştırdığınızdan emin olmalısınız. Çamaşırları bastırdığınızda tamburla arasında bir karış boşluk kalmalıdır. Az kirli çamaşırlarda ekonomik programı uygulamalısınız.
Bulaşıklarınızı elde değil, makinede yıkayın. Bulaşıklarınızı 60 derece sıcaklık yerine, 50 derecede de yıkayabilir ve böylelikle yüzde 10 daha az enerji tüketebilirsiniz. Ayrıca yıkama kapasitesi ailenize uygun olan bir makine tercih ettiğinizde daha az su ve enerji harcarsınız.
 
 
6.Ütü yapmanızı hem kolaylaştıracak hem de enerji tassarufu sağlayacak en önemli tüyo, çamaşırlarınızı nemli olarak ütülemek. Böylelikle hem siz hem de ütünüz daha az enerji harcar. Ütü alırken buhar ayarı ve buhar kapasitesi yüksek olan bir model seçmeyi de unutmayın. Ütünüzün kendi kendine kireç tabakasını temizleyebilmesi de son derece önemli.

7.Elektrik süpürgesi alırken torbalı yerine su hazineli süpürgeler tercih edin. Eğer süpürgeniz torbalıysa da süpürmeden önce torbasını mutlaka kontrol edin ve dolduysa boşaltın ki çekim gücü düştüğü için enerjiyi boşa harcamasın

11 Oca 2016

Fazla ödev çocuğun doğasındaki üretkenliği kısıtlıyor




Merhaba,

Yarıyıl tatili yaklaşıyor. Bu nedenle, Üsküdar Üniversitesinden Uzman Klinik Psikolog Ceren Öksüz'ün ropörtajını yayınlamak istedim bende. Zaten çocuklar çok yoruluyor okul dönmelerinde, onlara biraz nefes aldırmak lazım. Hoş bizim öğretmenin pek ödev vermemezlik yapacağını sanmam. Yasaklansa bile :)

İşte detaylar;
Fazla ödev çocuğun doğasındaki üretkenliği kısıtlıyor

Yarıyıl tatili yaklaşıyor. Karnelerini almaya hazırlanan minikler yoğun temponun arasında dinlenme olanağı bulacak. Ev ödevlerinin yoğunluğunun çocukların gelişimindeki etkisine dikkat çeken uzmanlar, “Tatil döneminde çocuğa çok fazla ödev vermek, onun doğasındaki üretkenliği kısıtlar. Çocukları görev odaklı ve tek tip yetişkinler haline getirir.” uyarısında bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Sömestr tatilinde çocuklara ödev verilmemesi için öğretmenleri uyaracağız” şeklindeki açıklamasıyla konuşulmaya başlanan ödev konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Nazende Ceren Öksüz, tatil döneminde verilen ev ödevlerinin çocuğun gelişimi üzerinde önemli etkileri olduğunu belirterek şunları söyledi:


Eğitim sistemi çağın koşullarına ayak uydurabilmek için zamanla dönüşüyor. Bu dönüşüm içinde rekabet kaçınılmaz olarak artmakta ancak bazen çocukların gelişimsel düzeylerinin üzerine çıkmaktadır. Sonuç olarak bazı çocuklarda kaygı bozukluğu, depresyon gibi istenmeyen tablolar görülmektedir.

Amacımız mutlu çocuklar yetiştirmek olmalı

Biz yetişkinlerin amacı mutsuz ve hırslı çocuklar yetiştirmektense, sahip olduğu koşullardan memnun, etrafıyla ve kendiyle mutlu çocuklar yetiştirmek olmalıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde tatil döneminde çocuğa çok fazla ödev vermek, onun doğasındaki üretkenliği kısıtlar. Çocukları görev odaklı ve tek tip yetişkinler haline getirir.


Çocuk tatili hissetmeli!

Ayrıca, çocuklara net mesajlar vermek gerekir. Çocuk tatildeyse, tatilde olduğunu hissetmelidir. Bazen öyle oluyor ki çocuklar tatile girdiklerine sevinemeden, aşırı miktarda ödev verildiği için boğuluyorlar. Bu çocukta kafa karışıklığına ve umutsuzluğa yol açıyor. Çocuk, “Madem tatilde de bu kadar ders çalışacağım, neden tatil oldu? Ben ne zaman oyun oynayacağım?” gibi haklı sorgulamalara giriyor. Bu nedenle ödev miktarı önemlidir.”

Az ödev sorumluluğunu hatırlatıyor!

Tatil döneminde hiç ödev vermemenin de beraberinde başka sorunları getirebileceğini belirten Öksüz, “Örneğin bazı çocuklarımızın sorumluluk duygusu daha fazla gelişime ihtiyaç duyar. Tatilde tamamen ortadan kalkan sorumluluklar, okul açıldığında birden ortaya çıkınca çocuk alışmakta zorlanır. Tatil döneminde az miktarda ödev, bu sorumlulukların unutulmasını engelleyecektir. Ayrıca tatilde yapılan uygun miktardaki ödev, zihinsel egzersiz anlamına gelir. Böylece çocukların dikkat ve algılama becerileri gelişir.” dedi.

Yeteneklerini keşfedin

Çocukların olağanüstü bir üretkenliğe sahip olduğunu da hatırlatan Öksüz, çocuklara yeteneklerini ortaya çıkarmaları için imkân verilmesi gerektiğini de belirterek şunları söyledi:
“Çocuklar, yetişkinlerdeki gibi zihinsel kalıplara sahip değildir. Olağanüstü bir üretkenliğe ve bu üretkenliği sergileyebilecek enerjiye sahiplerdir. Çocuğu sanatsal ve fiziksel faaliyetlere yönlendirmek bu müthiş potansiyeli ortaya çıkarmalarına sebep olur. Böylece akademik başarıları için gerekli olan zihinsel açıklık ve öz disiplin de gelişir. Bu faaliyetler tatil dönemlerinde yoğun, okul döneminde de belirli sürelerle olmak üzere mutlaka hayata geçirilmelidir.

Hayalinizdeki çocuğu yetiştirme sevdasından vazgeçin

Yetişkinlerin kendi hayallerindeki çocuğu yetiştirme sevdasından vazgeçerek, çocuklarının yeteneklerini keşfetmeye yönelmeleri gerekir. Belki çocuğunuz başarılı bir avukat olmaz ama harika bir ressam ya da sporcu olur. Bunu anlayabilmek için çocuğu aşırı doz ödevlerle baskılamaktansa, güçlü yönlerini araştırmak gerekir. Anne babaya problem gibi gelen şey, iyi işlendiğinde büyük bir yeteneğe dönüşebilir.”


2 Oca 2016

Ataşehir Develi Restaurant YılbaşıYemeği ve Hediyeleşme Etkinliği

Merhaba,

Geçtiğimiz pazar, sevgili Yasemin Kokulu Hayat Yasemin'in daveti ile Ataşehir Develi Restaurant da hem lezzet dolu hem de çok keyifli bir yemek yedik.

Birkaç ay önce sevgili Yasemin bloggerlar arası bir yılbaşı hediyeleşme etkinliği düzenlemek istediğini ve katılıp katılamayacağımı sordu. Bu tarz etkinlikleri çok seviyorum. Bu ne denle hemen kabul ettim. Etkinlik tarihimiz yaklaştığında, Ataşehir Develi Restaurant, bizleri bu etkinlikte öğle yemeğinde ağırlamak istediğini söyledi.

O gün geldiğinde günün anlam ve önemine uygun olsun diye kırmızı ve siyah cicilerimi giyip mekana ulaştım. Bizleri kapıda restaurant müdürü ve ekibi karşıladı.


Bizim için hazırladıkları masaya geçtiğimizde restaurant geçmişi hakkında bolca bilgi edindik. 1966 yılında Arif Develi tarafından ilk şubesi Samatya'da açılan restaurant  zamanla oldukça fazla tanınmış ve yeni şubeler açılmaya başlanmış. Şu an Arif bey'in oğulları Nuri ve Ali Develi tarafından işletiliyor. Tabi Arif bey hala işlerin içinde :) Gaziantepli bir aile. Restaurantın tüm şubeleri aynı çalışma düzenine sahipmiş. Mesela, kullanılan tüm baharatlar Gaziantep'ten geliyormuş. Ayrıca her şubede aynı malzemeler kullanılıyormuş. Kasapları aynı kasap olup, neredeyse sadece Develi restaurantın ihtiyaçlarını karşılıyormuş. Turşular ev yapımı ve Ataşehir şubesinde bulunan mutfakta oradaki usta tarafından yapılarak tüm şubelere dağıtım sağlanıyormuş.


Bu resimde gördüğünüz fıstığın adı, kuş boku. Adına bakıpta ıyyy demeyin :) çok leziz ve fıstığın hası olarak adlandırılıyor. Oldukça pahalı bir fıstık ve tatlılarda, fıstıklı kebapta hep o fistık kullanılıyor.

Öncesinde başlangıçlar ve ara sıcaklarla yemeğe başladığımızda bizim için keyifli bir sohbet de başladı.  Tüm başlangıçlar ve ara sıcaklar çok lezzetliydi. Hele ki çiğ köftesini mutlaka demelisiniz. Ben bu kadar iyi olduğunu öncesinde bilmiyordum. Sonrasında da arkadaşlarımla konuştuğumda, Develi'nin çiğ köftesinin çok meşhur olduğunu öğrendim.


Sıcaklara geçtiğimizde biz zaten oldukça doymuştuk :) Etleri çok lezzetli, hayatımda yediğim en yumuşak büftekti. Döner ve kebaplar çok lezzetliydi. Uzun yıllardır tüm etler aynı kasaptan alınıyormuş. Kasap sadece Develi'ye hizmet veriyormuş neredeyse. Ayrıca aldıkları tüm etler, ustalarında onayından geçiyor. Beğenmediklerini mutfağa sokmuyorlarmış.


Yemeğin sonunda meyve ve tatlı servisleri başladığında, bizde sohbetin en koyu yerine geçmiştik. Bol bol resim çektirdik ve çekerken de çok eğlendik :) Tatlı olarak dondurma eşliğinde, katmer ve künefe ikram ettiler. Tok karnına tatlı yiyemem ama o kadar lezzetliydi ki bitirdim :)



Bu özel günde toplanmamızın asıl amacı Yasemin Kokulu Bir Hayat blogunun daveti ile yeni yıl hediyeleşmesiydi başta da söylediğim gibi. Benim eşim, sevgili İlknurun Dünyasıydı. Bana bu güzel hediyeleri almış. Ev çizmemi o günden beri pek çıkarmıyorum.. 


O gün sadece biz birbirimize hediye almadık. Aynı zamanda hoş sürprizlerde vardı. Hc Hair Care, Süs Püs Dükkanı, sevgili Yasemin ve Fatma da bizler için hediyeler getirmişti.

Günün sonunda oldukça mutlu ayrıldık birbirimizden ve mekandan. Bizler için hazırlanan baklava paketi de ev ahalisini ve gelen misafirleri oldukça mutlu etti. Ayrıca Sevgili Yasemin'in çocuklar için hazırladığı hediye paketi de benimkileri çok mutlu etti. Ayrıca her masada yer alan bilgi notu da çok anlamlıydı bana göre.


Develi Restauranta ve sevgili Yasemin'e bizi bir araya getirip bu keyifli günü yaşattıkları için ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Sevgiler
Şafak

Buraya tıklayarak beni GFC takibine kolayca alabilirsiniz

Ayrıca sosyal medya hesaplarımdan takip ederseniz çok mutlu olurum :)


InstagramTwitter , Facebook









1 Oca 2016

ERKEN OKURYAZARLIK 0-3 YAŞ ARASI ÇOCUK KİTAPLARI

Merhaba,

Geçen gün elime geçen bir kitap nediyle yeni haberdar olduğum bir durumdan bahsetmek istiyorum size.

Koç üniversitesinin bir yayın evi olduğunu ve yayınladığı kitaplarda kendi alanlarının ileri bilgisini sunacak başlıklar arasından seçtiğini biliyor muydunuz? İşin en sevindiğim tarafı ise, elde edilen gelir, Koç Üniversitesinde burslu okuyan çocuklar için kullanılıyormuş. 
2016 da böyle sosyal sorumluluğunun bilincinde olan firmaların sayılarının artması dileğiyle kitap ile ilgili bilgi notunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sevgiler

Şafak


Koç Üniversitesi Yayınları’nın (KÜY), Erken Okuryazarlık: 0-3 Yaş Arası Çocuk Kitapları adlı kitabı yayımladı. “Psikoloji ve Çocuk Gelişimi” kategorisinde yer alan ve Bettina Kümmerling- Meibauer tarafından derlenen kitap,  Ekin Uşşaklı tarafından Türkçeye kazandırıldı. Kitap, aileler ve anne baba adayları için güncel araştırma bulgularını sunuyor; daha hamilelik döneminde bir çocuk odası hazırlarken yenidoğan kütüphanesini eksik etmemenin gerekliliğine işaret ediyor. Kitap aynı zamanda, okuma kültürü bağlamındaki girişimleri destekleyebilecek bilgiler içeriyor.


Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan, Bettina Kümmerling-Meibauer’in kaleme aldığı ve Ekin Uşşaklı’nın Türkçeye kazandırdığı Erken Okuryazarlık: 0-3 Yaş Arası Çocuk Kitapları raflardaki yerini aldı. Okumanın temellerinin ne denli erken başladığına işaret eden öncü bir yapıt olan kitap, yeni araştırmaların alan üzerindeki etkisini geniş bir yelpazede sunuyor. Kitap bu içeriğiyle öğretmenlere, pedagoglara, kütüphanecilere, psikologlara, sosyologlara ve daha birçok farklı uzmanlık alanına hitap ediyor.

Bettina Kümmerling-Meibauer, bu derleme eserle farklı alanlarda çalışan akademisyenlerin konuyla ilgili bilgi birikimini aktarmasına önayak oluyor, bebekler için resimli kitapların ve okuma rutinlerinin farklı açılardan irdelenmesi için akademik bir platform yaratıyor. Teorik, ampirik, estetik ve kültürler arası araştırmaları dengeli bir biçimde sunan kitap, bu yaştaki çocuklar tarafından deneyimlenmiş birçok nitelikli kitabı da ele alıyor; karton kitaplardan kumaş kitaplara kadar birçok farklı çeşit kitaba vurgu yapılıyor. Çalışma, 0-3 yaş aralığındaki bebek ve çocuklara okunabilecek ve gösterilebilecek yayınların zengin çeşitliliği ve bu çeşitliliğin faydaları bağlamında da yol gösterici bir kaynak.

Kitapta, okuma alışkanlığının kazanımında ailenin yapabileceklerine dair öneriler de yer alıyor. Her evin bir okula dönüştürülmesi, kitabın bir oyuncak gibi yaygın olarak evde bulundurulması, her evde bir aile kitaplığı kurulması, çocuklara da kendi kitaplıklarını oluşturmak için imkân tanınması ve okumanın ödüllendirilmesi sunulan öneriler arasında yer alıyor.

Bir çocuğa ne zaman kitap okunmaya başlanabilir? Üç yaşın altındaki çocuklar kendilerine okunan kitapları yorumlayabilirler mi? Kendileri anlatı üretebilirler mi? Kitaplardaki görseller çocuğun algısal gelişimine nasıl etki eder? Resimli kitaplar ile modern sanatlar arasında nasıl bir ilişki vardır? Görsel okuryazarlık nasıl edinilir, faydası nedir? Çocuklar edebiyatı oyunla keşfedebilir mi? Kitap okuma seanslarında çocuk ve ebeveyn arasındaki iletişimin öğrenmeye etkisi nedir? Bu kitap, tüm bu sorulara cevap verebilecek tarzda hazırlandı.


Künye Bilgisi:
Erken Okuryazarlık: 0-3 Yaş Arası Çocuk Kitapları

Derleyen: Bettina Kümmerling-Meibauer
İngilizceden çeviren: Ekin Uşşaklı
Yayına hazırlayan: Ziya Kaya, Defne Karakaya
Düzelti: Gaye Dinçel
Kitap ve kapak tasarımı: Gökçen Ergüven
Kapak görseli: Frank Georgy, kopfsprung.de
Kategori: Psikoloji, Çocuk Gelişimi
1.Baskı: İstanbul, Aralık 2015
Baskı: Yılmaz Ofset
Sertifika no: 15878
Nato Caddesi 14/1 Seyrantepe Kâğıthane/İstanbul +90 212 284 0226

Koç Üniversitesi Yayınları Sertifika no: 18318
İstiklal Caddesi No:181 Merkez Han Beyoğlu/İstanbul +90 212 393 6000
kup@ku.edu.tr • www.kocuniversitypress.com • www.kocuniversitesiyayinlari.com


Koç Üniversitesi Yayınları Hakkında

Koç Üniversitesi’nin “mükemmellik merkezi” olma hedefinin barındırdığı öncülük arzusunu benimseyen Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yayımladığı kitapları, kendi alanlarının en ileri bilgisini sunacak başlıklar arasından seçiyor.
Burasının Bilgisi dizisinde, bu coğrafya hakkında ve/veya bu coğrafyadan (geniş anlamıyla Ortadoğu) araştırmacılar tarafından yazılmış kitaplar yer alıyor. Literatüre ciddi katkı sağlayan, paradigmaları sorgulayan ya da değiştiren, daha önce kullanılmamış bulguları ya da uygulanmamış analiz yönetimlerini benimseyen önemli çalışmalar bunlar. Tarih, sanat tarihi, siyaset, sosyoloji, arkeoloji, cinsiyet çalışmaları, kültürel çalışmalar alanlarında yapılmış araştırmalar öne çıkıyor.
Uçbeyleri dizisi genel okuru hedefleyen, her alt dizide o alanda bildiklerimizin sınırını ortaya koyan (“state-of-the-art”) ya da o sınırı ileri taşıyan, iyi yazılmış, ilginç ve ufuk açıcı kitaplardan oluşuyor. Pozitif bilimler, beşeri bilimler, sosyal bilimler, edebiyat kuramı, sanat, hukuk, tıp, etik gibi alanlar bu dizinin kapsamına giriyor.
Maddiyat dizisiyse Uçbeyleri’nin yaklaşımını finans, ekonomi, işletme, inovasyon, girişimcilik alanlarına uyguluyor.
KÜY kitapları; radikal demokrasi yaklaşımını, çağdaş sanat dünyasının sorunlarını, mülkiyetsiz yapıp yapamayacağımızı, hayvanlarla insanların ortaklaşa yaşadığı bir toplumun temel ilkelerini, uygarlık dediğimiz şey yıkılırsa sıfırdan nasıl başlayabileceğimizi, küresel ısınmanın arz dengesini, toplumsal adaletin nasıl kurulması gerektiğini, genç olma takıntımızın sonuçlarını, acının tarihini, insanlığı nasıl bir genetik geleceğin beklediğini sorguluyor. Her yıl artan başlık sayısıyla KÜY, hem akademik yayıncılığın, hem de entelektüel dünyamızın boşluklarını en etkili şekilde doldurmaya çalışıyor. 
KÜY kitaplarının satışlarından elde edilen gelir, Koç Üniversitesi öğrencilerine burs vermekte kullanılıyor. 👏
👏👏👏





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...