Bugün sizlere geçenlerde yakalandığımız bir hastalıktan bahsetmek istiyorum. Bu hastalığı daha önce hiç duymamıştım, oldukça şaşırdım duyunca. Kızkardeşim "abla nerede duyulamayan hastalık var sizde çıkıyor valla" diyor. Haksız da sayılmaz. Hastalığın aşamalarını sizler için çekmek istedim ama Efe Deniz izin vermedi. Zaten çok can sıkıcı şeyler yaşadığı içinde zorlamadım.
Efe Deniz'i ve beni sivrisinekler çok yer. İlk bacağının üst tarafındaki sinek ısırığına benzeyen yeri gördüğümde, sivrisinek ısırdı sandım, üzerine çok düşmedim. Ancak ertesi gece, ateşi yükseldi. Bende, duş aldırdım düşmeyince de ateş düşürücü verdim ve uyuduk. Bir sorun yok gibiydi.
Ertesi gün ateşi olmadı, gayet sağlıklı görünüyordu. Ancak o günün sabahı hiç bir şey yemek istemedi. Sürekli boğazım acıyor diyordu. Cep telefonun ışığı ile boğazına baktığımda, birden panik oldum. Çünkü boğazı sanki bir şey batmış gibiydi. Acayip yaralar vardı. O panikle hemen kaptığım gibi aile hekimine götürdüm.
Olayı anlattığımda, enfeksiyon kapmış olabileceğini söyledi. "Ateşi olursa şuruplara devam edin", dedi antibiyotik verdi. Birde boğazını rahatlatması için fıs fıs. Eve geldiğimizde yazdığı antibiyotiğin Efe Deniz'in alerjisi olan şurup olduğunu fark edince vermedim. Boğazına fıs fıs yaptık.
Blogger arkadaşlarımdan bazıları ile konuşurken Efe Deniz'in durumundan bahsettim. Hatta ilk çektiğim resmi gönderdim. Onlarda bana el-ayak-ağız hastalığı diye bir hastalık olduğunu, kendi çocuklarında çıktığını anlattılar. Allah razı olsun gerçekten yoksa benim aklıma hiç gelmezdi. Tabi ben hemen yine panik. Tüm internet alemi araştırıldı tarafımdan. Eşime durumu anlattım. O da "olsa doktor anlardı" dedi ama doktora sivilcelerden bahsetmediğim için bu beni rahatlatmadı. Akşam erken gelmesini istedim o da beni kırmadı geldi.
Bu hastalık genellikle çocuklarda çıkıyormuş. Yetişkinlerde pek sık rastlanmıyormuş. Hastalık havuz, park gibi yerlerden bulaşıyormuş. Bulaşıcı olduğundan kreşe giden çocuklarda sık görünüyormuş. Hastalık döneminde hijyene extra önem vermek gerekiyormuş. Bazılarında daha ağır seyredebiliyormuş. Çocuklar yeterli beslenemeyebiliyormuş, bu durumlarda serum bağlayarak destek oluyorlarmış. Bol bol sıvı vermek, su içirmek gerekliymiş.
Hastalığın belirgin bir ilacı yok. Antibiyotik hiç bir işe yaramıyor. Yaklaşık 7 gün sürüyor. Günler geçtikçe boğazımızda yaralar iyileşti. Vücudunun bir çok yerinde o sivilcelerden çıktı. Büyüyüp çıban gibi oldular. Hastalığın ilk günlerinde doktorlar dağılma ihtimaline karşın yıkamayın diyorlar ama ben kaşıntısını geçirsin diye, yara olan yerleri bol bol farklı peçeteleri ıslatıp sildim vücudunda. Doktorun verdiği bir kaç vücut güçlendirici vardı onları kullandık. Biz sanırım kolay atlatanlardandık. Bazı çocuklarda, tırnak bile dökülüyormuş bütün vucudu sarıyormuş. Öyle ki yaralar bütün vücudu kapladığından yatamayan, yürüyemeyenler bile varmış.
Zamanla yaralar böyle söndü gitti. Çok kaşıntı yapıyor bu nedenle mümkün olduğunca ona destek olup bol bol yıkayın yaralarını. Hastalığı su çiçeği ile karıştıranlarda oluyor. İyi takip etmeli ve mutlaka uzman hekime götürmenizi tavsiye ediyorum. Çocuklarımız hiç hasta olması gerçekten çok zor. Yine de Allah beterinden korusun diyorum.
Sevgiler
Şafak
Not: Yazdıklarım benim kişisel deneyimimdir. Bu nedenle mutlaka uzman doktora götürün ve onun tedavi sürecini uygulayın.