Ailenizde hiç böbrek hastası var mı? Eğer varsa eminim çocuklarınızda çıkarsa endişesini yaşıyorsunuzdur. Benimde annem ve kayınvalidem böbrek hastası. Bu nedenle ben sık sık bu endişeye kapılıyorum. O nedenle bu bilgi mailini sizlerle de paylaşmak istedim.
Ağrı, sık tuvalete gitme,
bulantı ve kusma gibi şikayetlerle çocuklarda kendini gösterebilen böbrek
hastalıkları bazen hiç belirti vermeyerek sessizce ilerleyebiliyor. Çocuklarda
büyüdükçe böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek ciddi böbrek sorunlarının önüne
geçilmesi için anne babaların erken dönemde koruyucu önlemler alması büyük önem
taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Bölümü’nden Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Çivilibal, çocuklarda
böbrek sağlığını korumanın 10 yolu hakkında bilgi verdi.
1.Bol su içmesine özen
gösterin
Ülkemizde anne babalar
yeterince su tüketmedikleri ve çocuklarının beslenmelerinde sarf ettikleri
özeni sıvı tüketimi konusunda yeterince göstermedikleri için, çocuklar yeterli
oranda sıvı tüketmemektedir. Oysaki su, besinleri ve oksijeni organlara taşır,
vücut ısısını dengeler, metabolizmayı düzenler, vücuttaki toksik maddelerin
atılmasını sağlar ve enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcıdır. Bebeklere; katı
gıdalara başlanılan 6. aydan itibaren her yemek sonrası 30-100 ml arası su
içirilmelidir. 1-5 yaş arasında da bu alışkanlığa devam edilmeli, ayrıca mevsim
koşulları ve çocuğun aktivitesine göre yemek dışı saatlerde de su içirilmelidir.
Çocuğunuzun yeterli su tüketip tüketmediğini anlamanın en pratik yolu, tuvalete
gitme sıklığını takip etmektir. Yaşa göre değişmekle birlikte çocuklar ortalama
2-3 saatte bir tuvalete gidiyor olmalıdırlar.
2.Tuz tüketimini
sınırlandırın
Aşırı tuz tüketimi,
hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa
neden olabilir. Fazla tüketilen tuz, sağlıklı böbreklerden atılırken belirgin
bir iş yükü oluşturarak böbreklere zarar verir. Herhangi bir böbrek
hastalığında ise, hastalığın daha da ilerlemesine neden olur. Bu nedenle
günümüzde, süt çocukluğu döneminde bir yaşından önce bebeklerin tuz ile
tanıştırılmaması, 1-18 yaş arasında günlük tüketilen tuz miktarının günde 2-3
gr’ı (yarım çay kaşığı) aşmaması önerilmektedir. Bilinçli tuz tüketimi
konusunda farkındalık çocukluk dönemlerinden itibaren kazandırılmalı, anne ve
babalar çocuklarına rol model olmalı ve yemek masasına tuzluk konulmaması bir
yaşam biçimi olmalıdır.
3.Doğru ve dengeli
besleyin
Ebeveynlerin beslenme
konusundaki yanlış tutum ve davranışları ile çocukların hareketsiz yaşam
tarzları obezitenin en önemli nedenleridir. Çocuklarda besinin bir ödül ve
hedef olarak görülmesinden vazgeçilmesi gerekir. Çocukların gün boyu okulda
olmaları, okul dışı zamanlarda çoğunlukla evde dört duvar arasında olup
bilgisayar veya televizyon başında oturarak sürekli bir şeyler atıştırmaları
obezitenin giderek yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Normalin üzerinde kilolu
olma böbrek sağlığı açısından önemli riskler taşır. Obezitenin kalp ve damarlar
üzerine olan olumsuz etkileri, böbrek dokusu ve damarları açısından da benzer
olumsuzlukları doğurur. Özellikle ayaküstü beslenme (pizza, hamburger, vs),
abur cubur alışkanlığı ve gıda koruyucuları içeren işlenmiş gıdalar (cips,
salam, sosis, sucuk, turşu, salça, konserve) tüketimi sınırlandırılmalıdır.
4. Bilinçsiz
ilaç tüketiminden uzak durun
İlaçlar, kimyasal
maddelerdir. Ağrı kesiciler başta olmak üzere böbrekle atılan ilaçların doktor
kontrolü olmaksızın tüketilmesinin ciddi sakıncaları vardır. Uzun süreli ve
kontrolsüz ilaç kullanımı, çocuklarda kronik böbrek hastalıklarına neden
olabilir.
5. Böbreklerde
taş yapan etkenlerden uzak durmasını sağlayın
Böbrek taşları daha çok
erişkin hastalığı gibi algılanmasına rağmen, bebeklik dönemi dahil tüm
çocuklarda rastlanan ve görülme sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Böbrek
taşlarının oluşumunu engellemek için; bol su içilmesi ve tuz tüketiminin
azaltılması bir yaşam biçimi olarak benimsenmeli, çocukların televizyon ve
bilgisayar başında uzun zaman geçirerek hareketsiz kalmalarının önüne
geçilmelidir. Potasyum içeriği zengin sebze ve meyve tüketilmeli, aşırı
hayvansal proteinin alımına dikkat edilmeli ve vitamin ilaçları kontrolsüz
kullanılmamalıdır.
6. Düzenli kan basıncı
ölçümü yaptırın
Sağlıksız beslenme, stres
ve obezite çocuklarda hipertansiyona neden olur. Erişkinlerde olduğu gibi baş
ağrısıyla belirti verebilen hastalık, özellikle küçük çocuklarda hiçbir belirti
vermeksizin de ortaya çıkabilir ve çoğu zaman sinsice ilerler. Tedavi
edilmediği takdirde kalp ve böbrek yetmezlikleri ile görme kaybı ve beyin
kanamasına varan sonuçlar doğurabilir. Hiçbir rahatsızlığı olmayan çocukların,
rutin kontrollerinde üç yaşından itibaren tüm muayenelerde tansiyon ölçümü
yapılmalıdır.
7. Çocuğunuza düzenli
tuvalet alışkanlığı kazandırın
Oyun çağındaki çocuklar
evlerinde iken, oyuna dalma ve oyunu bırakamama gibi sebeplerle tuvalete
gitmeyi erteleyebilir. Özellikle de yuva ve anaokulu çağındaki çocuklar birçok
nedenle okulda tuvalete gitmeye çekinir, idrarını tutar. Bu da idrar yolu
enfeksiyonlarına yol açar. Okul öncesi çocukların idrarını düzenli aralıklarla
yapmayı alışkanlık haline getirebilmesi için; evde ve okulda 2-3 saat
aralıklarla tuvalete götürülmesi gerekir.
8. Genital
bölge temizliğini doğru yapın ve çocuğunuza öğretin
Bebek cildi biz
yetişkinlere oranla daha ince ve hassastır. Cilt yüzeyini kaplayan koruyucu
tabaka henüz gelişmemiştir. Yanlış ve yetersiz yapılan alt temizliğinin
bebeklerde ve küçük çocuklarda, idrar yolu enfeksiyonlarına ve iyileşmeyen
pişiklere neden olabilir. Bu yüzden bebeklerin alt temizliğinde normal pamuk ve
su kullanılmalı, zorunlu haller dışında sabun, şampuan ve ıslak mendiller
kullanılmamalıdır. Bu tür ürünlerin, ağır metal ve kimyasal içermesi nedeniyle
genital bölgenin ph dengesini bozmaktadır. Ph dengesinin bozulması, bu
bölgedeki yararlı bakterilerin azalıp zararlı bakterilerin çoğalmasına neden
olur. Çocuklarda genital bölge temizliği yukarıdan aşağı (genital bölgeden anüse)
doğru ve çok bastırılmadan yapılmalıdır.
9. Ailede
böbrek hastalığı öyküsü varsa, çocuğunuzun düzenli kontrollerini yaptırın
Böbrek yetmezliği erken
evrelerde herhangi bir belirti göstermeyebilir. Bunun için hastalığı saptamanın
en etkin yolu, kan ve idrar tahlillerinin belirli aralıklarla yapılmasıdır.
Erken teşhis ile böbrek yetmezliğini yavaşlatmak ve tedavi etmek mümkündür.
Diyabet, yüksek tansiyon, fazla kilo ve anne, baba ya da yakın akrabalarda
böbrek yetmezliği hikayesi gibi bu risk faktörlerinden biri veya bir kaçı varsa
böbrek fonksiyonlarının 6-12 ayda bir kontrolü gereklidir.
10. Çocuğunuzun
düzenli egzersiz yapmasını sağlayın
Egzersiz insanlara daha
sağlıklı bir yaşam sunar. Özellikle böbrek hastalığında kalp sağlığını korumak
ve hastalık riskini azaltmak için egzersiz çok önemlidir. Spor yapmak aynı
zamanda depresyon üzerine olumlu etkiler gösterir ve kişiyi mutlu hissettirir.
Ömür boyu sürecek hareketli yaşam tarzı alışkanlığı, çocukluk yaşlarında
başlayan düzenli egzersizle mümkündür. Bu nedenle, çocuğun tüm beden sağlığının
yanı sıra böbrek sağlığının korunması amacıyla, çocuklarla birlikte düzenli
egzersiz yapılması önemlidir.
Umarım hiçbirimiz bu hastalığı ne kendimizde ne de çocuklarımızda yaşamayız.
Bir başka yazıda görüşmek üzere
Sağlıklı günler