23 Ara 2013

Çocuklar İçin Ağız Bakım Rehberi

Çocuğunuzun sağlıklı ve temiz dişlere sahip olmasındaki ilk rol, size düşüyor. Ona fırçalama ve yeme alışkanlıklarını en iyi siz kazandırabilirsiniz. Bu konuda eksikleriniz olduğunu süşünüyorsanız, bugünkü yazımızı size rehberlik edebilir.

Ağzı yeterince büyüdüğünde çocuğunuz nihayet 20 küçük dişe ve daha sonra 32 büyük dişe sahip olacak. Bütün çocuklar farklıdır ve bu nedenle ilk küçük dişin çıkması en erken 3 aydan başlayarak 12 aya kadar sürebilir ve bu ilk çıkanlar çoğunlukla alt orta dişlerdir. 6 yaş civarında çocuğunuzun hayatı boyunca kullanacağı ilk kalıcı dişi çıkacaktır.

Küçük dişler büyük işlere yarar

70 yıldan fazla dayanacak kadar sağlam büyük dişlerin aksine farklı görevlerine uygun olarak küçük dişlerin daha ince diş mineleri ve daha küçük kökleri vardır. Küçük dişler çiğnemeye yardımcı olmanın yanında, konuşma yeteneğini geliştirmek, çene ve yüz gelişimini desteklemek gibi birçok farklı işe de yarar. Daha da önemlisi diş etinin içinde çıkmayı bekleyen büyük dişlerin yerini tutarlar. Küçük dişler düştüğünde ortaya çıkan boşluk büyük dişlerin düzgün çıkmasını sağlayarak sağlıklı bir yetişkin gülümsemesi yaratmaya yardımcı olur.

Fırçalama ritüeli

İki yaş ve altı çocuklar için özel üretilmiş dış fırçası ve macunu kullanımı, diş fırçalamaya alışkın olmayan çocukların rahat etmesini sağlar, küçük dişlerin sağlıklı gelişimini destekler. Küçük ağızlarda rahatça kullanılmak üzere tasarlanmış küçük uçlu ve yumuşak kıllı fırça tercih edebilirsiniz.

Sağlıklı yemek

Bebekler büyüdükçe tatları daha iyi ayırt etmeye başlar ve birçoğumuz gibi tatlı yiyeceklere yönelir. Oysaki bu tatlı besinlerde bulunan şeker, çocuğunuzun ağzındaki doğal bakterilerle reaksiyona girer ve dişlere saldırarak çürüklere yol açan zararlı asitler üretir. Eğer küçük dişler çürük yüzünden erken yitirilirse, çocuğunuzun büyük dişlerinin gelişimini etkileyebilir.

Dişçiyi ziyaret

Çocuğunuzun ilk dişinin çıktığı andan itibaren dişçiye gitmeye başlamalı ve dişçiniz aksini söylemedikçe her 6 ayda bir tekrar uğramalısınız. Dişçiyi düzenli olarak ziyaret etmek çocuğunuzun diş bakımında önemli bir rol oynar çünkü bu ziyaretler çocuğun bu yeni ve bazen de garip ortama alışmasını ve yıllar boyu sürecek iyi alışkınlıklar edinmesini sağlar.

3-5 yaş için

Çocuğunuz küçük dişlerinin tamamını çıkarmıştır. Sabah ve akşam tam 2 dakika fırçalama yapması önemli. Bu yaşlarda çocuğunuzun dişlerini sizin fırçalamanız gerekse de, fırçayı kendilerinin tutmaya başlamaları iyi olacaktır. Yaşına uygun bir diş fırçasının üzerine bir bezelye kadar çocuk diş macunu sürün.

6 yaş ve üzeri

Yaklaşık 6 yaşından itibaren çocuğunuzun ağzında küçük, büyük dişler ve boşluklar olacak. Bu sıralarda ilk yeni dişler diş etinin için den çıkmaya ve küçük dişleri sallandırmaya başlar. Sonra küçük dişler tamamen dışarı itilir ve geriye büyük dişlerin dolduracağı boşluklar kalır. Yeni çıkan büyük dişlerin minesi tamamen olgunlaşmamıştır ve bu yüzden çürüğe karşı savunmasızdır. Bu aşama gençlik yıllarına kadar sürecektir. Küçük dişlerini kaybetmek her çocuk için büyümenin önemli bir parçasıdır ve büyük dişlerin hayat boyu dayanması gerektiği için ağız sağlığında kritik bir dönemdir. 7 yaş civarında çocuğunuz diş fırçalama sorumluluğunu kendisi taşımaya hazır olmalıdır. Yine de dişini doğru fırçaladığını kontrol etmeniz önemlidir.

4 adımda diş bakımı

1. Çocuğunuzun yaşına uygun bir fırça ve macunla günde iki defa dişini fırçaladığından emin olun.
2. Nazik ve dairesel hareketlerle dişin bütün yüzeylerini temizlemesini sağlayın.
3. Çocuğunuzun dişlerinin günde dört defadan fazla şekerli yiyecek ve içeceklere maruz kalmamasına dikkat edin.
4. Çocuğunuzu düzenli olarak altı ayda bir kontrol için dişçiye götürün.

Bir kaç tavsiye

-Çocuğunuza gece boyunca içebileceği bir süt ya da meyve suyu şişesi bırakmayın, çünkü ağzında şişeyle uyumak dişlerine zarar verebilir.
-Çocuğunuza hipopotam ya da aslan taklidi yapmayı öğretin ki dişini fırçalamak için ağzını kocaman açsın.
-Eğer çocuğunuz yerinde durmuyorsa dişlerini fırçalamak için kucağınıza oturtun. Büyüyünce arkasında durmak da işe yarayabilir.
-Dişlerini kaybetmek ve ağzılarında boşluklar oluşması bazen çocukları üzebilir, o yüzden diş perisiyle bu durumu eğlenceli hale getirin.
-Meyve suyuna 10’da bir su karıştırarak dişlerine değecek asit oranını azaltın.
-Her 3 ayda bir ve her hastalıktan sonra diş fırçası değiştirmek fırçalamanın her defasında mümkün olduğunca etkili olmasını sağlar ve mikrop taşınmasını azaltır.



Bir boomads advertorial içeriğidir.

ANAOKULU FOTOĞRAF MAKİNASI YAPIMI PERFORMANS ÖDEVİMİZ

Merhaba,

Ege'nin gittiği anaokulunda her ay velilerin bir performans ödevi var. Bu ay ki konumuz, fotoğraf makinası yapımıydı. İnternette araştırdığımda pek örneğine rastlayamadım. O nedenle yaptığımız fotoğraf makinasını burada paylaşmak istedim.

Bir kutu, bir kaç yuvarlak obje ve bir kaç süs kolaylıkla yapmanızı sağlıyor. Bana kalsa biz her ay kalırız bu ödevlerden ama ne mutlu bana eşim ilgileniyor. Zaten ben de hiç üstüme alınmıyorum. Bu ay şu ödeviniz varmış, haberin olsun deyip önünü hemen kapatıyorum :)

                                           Makinamızın önden görünüşü


Bu da arkadan görüntüsü


Marifetli ve ilgili bir kocayla evlenmek çok güzel :)

Sevgilerimle 

Şafak


İYİ BİR BLOGGER NASIL OLUNUR?

Bir blogger öncelikle gittiği bu zorlu  yolda kendisine güvenmelidir. Çünkü yaptıkları  iş o kadar kolay bir iş olmadığı gibi emek ve süreklilik ister. Verilen bu kadar emeğin boşa gitmemesi için ben de tam bu konuda bir şeyler yazmak istedim. Çünkü bir çok blogger bu konuda sıkıntı çekiyor. Sebebi de bloggerlığı gözlerinde büyütmesi. Aslında büyütecek bir şey söz konusu değil. 

Kafalardaki soru işaretlerini aldıktan sonrası zaten çocuk oyuncağı. Peki bu kafamızdaki sorular ne?


Blogumun teması kötü o yüzden sitem hak ettiği yerde değil?

İlk olarak bir bloggerın takıldığı şey temadır. Sorumuzda da bunu gördük.Temam kötüyse benim blogum kötü bir blog diye  algı yaratır.  Gelin görün ki öyle bir şey söz konusu bile değil. Bugün ilk 10 blog yazarlarının temaları o kadar kötü ki biraz renk uyumundan anlayan insanı delirtecek cinsten Ama gelin görün ki o blog dünya sıralamasında. Bunun tek sebebi var : O da bilgi. Siz bilgilerinizi ,becerilerinizi doğu bir şekilde girerseniz blogunuz ile birlikte emin adımlarla  kendi branşınızda yükselirsiniz. Demek ki temanın bir önemi yokmuş .Önemli olan sizin insanlara vermiş olduğunuz bilgidir. Bu soruyu atlattıktan sonra sanırım biraz rahatladık. Dilerseniz şimdi diğer kafa karıştıran bir diğer soruya geçelim. 

O kadar bilgi giriyorum ama kimse siteme niçin kimse gelmiyor?

Yukarıdaki anlattıklarımız da çelişkiye düştük. Hemen bir cümle ile çelişkiden kurtulmak istiyorum.Arkadaşlar sizler blogu sanal ortamda olduğu için farklı görüyorsunuz Aslında işin temeli bir dükkan işletmesi gibidir. Söyle bir düşünün bir bakkal dükkanı açtınız. Ama dükkanınızın  reklamını yapmaya unuttunuz .Bakkalınızda her ürün var ama bir tane bile müşteriniz yok. Müşterinin olmaması sizce sizin kötü bir işletmeci olduğunuz anlamına mı gelir ? Hayır tabi ki de siz iyi bir işletmecisiniz sizin dükkanınızda en iyi ürünler var. Ama insanların sizin dükkanınızdan haberi yok .O yüzden kiranızı bile zor çıkartır duruma geldiniz. Durumu düzeltmek için ilk yapmanız gereken blog reklamınız güzel bir şekilde yapın. Kendi blogumda  reklam yapma çeşitleriniz anlatmıştım. Sanırım kafalardaki soruları az da olsa azaltıyoruz. Demek ki reklam yaparak insanları sitemize ulaştırır ve trafik sorunumuzu hallederiz. Ama bir ikaz da bulunup bu soruyu sonlandırmak istiyorum. Reklamınızı yaptıktan sonra sitenize gelen ziyaretçilere güzel sunumlar yapın ve onları kaybetmemeye özen gösterin Asıl iş gelen ziyaretçiyi tutabilmektedir. Şimdi bu soruyu da bitirdikten sonra  bir diğer soruya geçelim.

Reklam yaparak siteme bir çok trafik sağladım, ama  neden hiç para kazanamıyorum ?



Blogger olmak demek zaten bu işi gönüllü yapmak demektir. Ama bu da sizin para kazanmayacağınız anlamına gelmez. Çünkü futbolcularda hobilerini işe dökmüşlerdir ve milyonlarca para kazanıyorlar. Peki blogger nasıl para kazanır ? Blogger kendi bloglarında çeşitli reklamlar yayımlayarak para kazanabilirler. Bunun en bilinen yolu Google Adense reklamlarıdır. Google bloggerlarına gereken değeri bedava host hizmeti sunarak verdiği gibi reklam yayınlayarak da desteğini sağlar. Ama Google Adense'den de reklam almanın şartları var. Bu şartlar Google politikalarında mevcuttur. Eğer okumak isterseniz buradan politikalara ulaşabilirsiniz.

Şimdi ise diğer bir para kazanma yöntemine geçmek istiyorum. Bu yöntemin adı makale yazarlığı. Bir çok site makale yazarı aramaktadır ve bu iş ile geçiminizi kaleminizle sağlaya bilirsiniz. Son olarak  hürriyet’in oluşturduğu Bumerang uygulaması ile sitenizden para kazanabilirsiniz.  Kafalardaki soru işaretlerini  biraz azaltmak istedim. Umarım yararlı bir bilgi olmuştur. İyi bir blogger olma yolunda başarılar dilerim. 


Yazar hakkında: Bu yazı  Eqzdemir tarafından yazılmıştır.Yazar kendi blogunda  blogger hakkında her türlü bilgiye yer vermektedir. 

MİMLENMİŞİM... HEMDE CÜMLE TAMAMLAMA MİMİ

Merhaba,

Blog dünyasına ilk adım attığım zamanlarda, birilerinin mimlendiğini okurdum falan da bu ne diye nasıl oluyor diye çok merak etmiştim. Sonunda öğrendim. Ama kimse beni mimlemedi bu güne kadar. Belki komik gelecek ama birilerinin birilerini mimlediğini okuyunca içimi garip bir kıskançlık dolduruyordu. Normalde pek de kıskanç olmayan ben, neden beni kimse mimlemiyor diye resmen üzülüp, sonra da kıskanıyordum.

Allah'ıma bin şükür nihayet o mutlu gün geldi. Gerçekten şaka falan yaptığı sanmayın. Çok mutluyum. Bu nedenle sevgili Sargita'ya çok teşekkür ediyorum.

Gelelim sorularımıza,

1- Elimden gelse,  bütün işlere yetişirim. Ne yazık ki son günlerde pek başarılı olamıyorum
2- Kendi kendimi kontrol etmekte ; ne kadar başarılıyım bilemiyorum. Bazen sinirlerime gerçekten hakim olamıyorum ve istemediğim davranışlar gösteriyorum.
3- Beni en çok kaygılandıran şey , çocuklarımın başına gelebilecek kötü bir olay. Allah korusun.
4-Hayatımın en kötü anı, kadere dur diyemediğim tüm anlar.
5-Yalnızken , eskiden kitap olurdum şimdi ise blog yazıyorum :)
6-Nefret ettiğim, şey kendini akıllı sanan ama pek de akıllı olmayan insanlar
7-İşim , bankacılıktı artık annelik, eskiden severek yapardım bankacılığı, ev hanımlığı hiç bana göre değil derdim. İş kadını mı, anne mi olmak konusunda sıkıntı yaşadığım bir dönem, istifa ettim. Şimdi anlıyorum ki, size güvenerek bakan bir çocuğun içinize verdiği o sımsıcak duyguyu, para asla sağlayamaz
8-kadınlar/erkekler; birbirini tamamlıyorsa, cennette yaşamak gibi bir şey, ama birbirini eksiltiyorlarsa beraber olmaları cehennemin diğer adı
9-Hayat, hoş gerisi boş :) 
10- Çocukken , herkesin iyi olduğuna inanırdım. Büyüdüm artık..
11-Başkalarının zayıf tarafı, bazen bizim eksikliğimizden kaynaklanabiliyor.
12-Yalan söylemek; nefret ettiğim şeylerin başında geliyor. Bir kere yalan söyleyene bir daha asla inanmam, sadece inanmış gibi yaparım. O da canım isterse.
13-Her şey kötü gittiği zaman, bende takıntılar başlar, hep daha kötü olacak diye korkarım. 
14-Geceleri, bu aralar kendime zaman ayırabildiğim saatler anlamını taşıyor
15-Başkalarına göre ben, soğuk biriyim. Hatta bazıları göründüğün gibi soğuk değilmişsin derler yüzüme karşı :) Gerçekten bunu çok duymuştum.

16- Kurtulmak istediğim korku, her güzel şeyin mutlaka son bulacağı korkusu
17-Bazen düşünüyorum da, hayatta karşımıza çıkan her şeyin bir nedeni olduğuna daha çok inanıyorum. Hiç bir şey raslantısal değil. Hayatımıza giren tüm insanları bizi biz yapan kişiler.
18-En çok utandığım şey,  büyük topluluklar önünde konuşmak. Elim ayağıma dolanır :)
19-Keşke ben, keşke demeyi yıllar, yıllar önce bıraktım. O nedenle keşkelere yer yok artık benim hayatımda.
20-Anlamıyorum,  Herkes bir gün ölecek, öyleyse niye sanki sonsuza kadar yaşayacakmış gibi birbirlerinin malına, canına, hayatına el uzatıyorlar.


Mimimiz burada son buldu. Sargita'nın cevaplarını merak ederseniz buraya Tık Tık

Bende 3 blogun sahibelerini mimliyorum.

Mavinin Güncesi
Benim tatlı hikayem
Evde Yazar

Sevgilerimle,

Şafak
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...