Gezi yazılarımın birincisine hoş geldiniz :)
İlk olarak Manisa'nın Kula ilçesinden başlamak istedim.
Kula, Manisa'nın ilçelerinden biri. İzmir Ankara E-23 karayolu üzerinde. Kula'ya gelmek için İzmir'den Ankara'ya ya da Ankara'dan İzmir'e giden otobüslere binmek lazım. Ayrıca Manisa salihli'den karşılıklı seferler var. Kula yıllarca Germiyanoğullarına başkentlik yapmış. Ayrıca geçmiş yıllarda Karaman Rumlarına da ev sahipliği yapan bir yer. Bir çok klise ve cami var.
Kula'da bir kilise
Gezimizin ilk durağı eski Kula evleri ile başladı. Caddeler oldukça dar, evler çok eski. Öyle ki bazılarında yıkılma tehlikesi var bu nedenle uyarılar asılmış. İki arabanın yan yana geçmesi mümkün değil.
Önce eski Kula evlerinin bir örneği olan evi gezdik. Orada gezdiğimiz eski ev, bir çeşit müze gibi olmuş. Bağışlanan eski eşyalar ile odalar gerçeğe uygun olarak dizayn edilmiş. Giriş için ücret ödemiyorsunuz. Eşyalara dokunabiliyor ve dilerseniz oturabiliyorsunuz.
Kapıdan girerken çekildi bu resim.
Eski evlerin bir maketi
Bu da eski bir cami maketi
Eskiden kullanılan eşyaların bir kaç örneği
Eski hali ile ilgili resimler duvarları süslüyor.
Öğle yemeği için gittiğimiz yerde ben Kula Güveci yedim. Kuzu etinden güveçte yapılan bir yiyecek. Kuzu eti sevenler için mükemmel seçim. Süs olarak biber ve domates konulmuş ama içinde başka bir şey yok.
Yunus Emre ve Hocası Tapduk Emre'nin türbesi ilçe sınırları içinde. Ama o başlı başına bir konu. Onu da size ilerleyen günlerde yazacağım.
Nasıl resimler hoşunuza gitti mi? Bu arada Ege bir ara susadı, yakınlarda bir markette gözükmüyordu. Orada bir evin kapısını çalıp su istedim. Beni çeşmeden su içtiğimiz, komşu teyzelerden su istediğimiz günlere götürdü o an. Ege de şaşırdı tanımadığımız bir evden su istediğimiz için. Normalde İstanbul'da güvensizlik nedeniyle asla yapmayacağım bu hareket kafasını karıştırdı mı bilmiyorum ama en azından o da böyle bir anı yaşadı.
Sevgiler
Şafak