Merhaba,
Yazdıklarımı takip ediyorsanız, cuma size velilerin tepkisinden bahsedeceğim demiştim. Hafta sonu araya bir sürü işler girdi yazamadım. Biraz önce Efe Deniz'i uyuttum. O halde yazmaya başlayabilirim :)
Öncelikle şunu söyleyeyim. Bu hafta da okulumuz tatil oldu. Onarım ve tadilatlar devam ediyor. Beylikdüzü Belediyesi, boya badanayı bitirdi, çatının tamamını söktüler. Yeni baştan çatı yapılıyor. Ardından parke ustaları girecek. Okuldan bir velimiz parkelerin işçiliğini yapacak. Bir velimiz yarısını karşılayabilirim demiş, kalanını da okul üstlenecekti. Yazdığım firmalardan olumlu ya da olumsuz bir cevap alamamıştım. Bugün tam okuldan çıkmak üzereyken eşim aradı. O da tüm tanıdıklarına haber salmıştı. Geçen hafta bir yerden ışık vardı ama kesinleşmesini beklemiştim. Bugün okula gidip de bu haberleri aldıktan sonra tam çıkacakken eşim aradı. Bir arkadaşının yönlendirmesi sonucu buldukları firmanın parkeleri bu hafta içinde gönderecekleri bilgisini aldım. Müdürümüzle görüşüp, okulun iletişim bilgilerini alarak kendilerine ilettim. Tamamen gerçekleşmeden fazlaca umutlanmak istemiyorum. Yapım gereği nedense hep, ya bir aksilik çıkarsa fikrini kafamdan atamıyorum:)
Okul çatısı tadilatının son hali.
Şimdi asıl konumuza dönelim. Okulun 3. günü, parke m2'si ölçümü için velimiz geldiğinde, müdür beyde onunla geldi. Çıkışta velilere durumu anlattı. Belediyenin tamirat ve boyayı yapacağını, bir velimizin işçiliği üstlendiğini ve 65 m2 parke malzemesi için herkesin okula destek olmasını rica ettiğini söyledi. Kesinlikle bir emir ya da zorunluluk gibi değil. Gerçekten rica olarak.
Bazıları, tabi ki dedi. Bazıları, keşke olsa da verebilseydik dedi. Sadece 2 kişi başladı söylenmeye. Bir tanesi daha heyecanlı söyleniyor, diğeri de onu destekliyordu. Okulun, yıl içinde çocukların faaliyetlerinde kullanacakları el işi malzemeleri fazlaymış, her veliden istenen tuvalet kağıdı, sabun, kolonya ve kağıt havlu gibi çocuklarımızın hijyeni açısından gerekli olan malzemeler fazla istenmiş, onun çocuğu beş saat tuvalete gitmeden de durabiliyormuş. Kesinlikle hiç bir şey almayacakmış. Kim alıyorsa alsınmış. Falan da filan. E benim aldıklarımı kullandırarak kendi çocuğuna, böyle mi örnek olacaksın evladına.
Sonra belediye, madem boya ve çatıyı yapıyormuş parkeleri de yapsaymış. Sanki bu belediyenin asli göreviymiş gibi. Bir ülkede eğitim ile ilgili konulardan sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı değilmiş gibi.
Kişilerden biri daha bir saat önce, çocuğunu başka bir okula yazdırmak istediğini, okulun herkesten 300 TL istediğini duyduğunu ama ondan 500 TL istediği için vermekten vazgeçtiğini anlatıyordu. Müdür bey gittikten sonra o bayana sordum, diğer okula para vermeye hazırdınız, şimdi kendi çocuğunuzun sağlığı için, kullanacağı malzemeler için neden söyleniyorsunuz diye.
Cevabı " Ama o okulda İngilizce var, bale var" Bre hatunlar, 6 yaşındaki çocuğunuz okulda bale öğrense ne olacak. Çok yetenekli olduğuna inanıyorsanız götürürsünüz bale kursuna. Normal hayatta bale mi yapıyoruz biz? Hafta da 1 saat okulda olacak bir İngilizce öğretmeninin aylık maliyeti nedir? Zaten her sene kayıt yaptırırken toplanan paralarla rahat rahat ödeniyor. 100 kişi olan bir okulda, sadece yarısından kayıt ücreti alınsa herkesten de 300 TL istense 15.000 TL yapar.O okulun aidatları ile de diğer harcamalar yapılır. Hesap bilmek bu kadar zor mu?
Bu kadar malzeme alacaklarını bilseler özel okula ya da kreşe gönderirlermiş çocuklarını. Özel okulda okutmak çok kolay galiba. Yıllık ücret, servis, yemek, yapılan bazı etkinliklerin ücretleri sanki bedava. 15 aylıktan beri kreşe giden Ege'nin maliyeti 30.000 TL'yi aşmıştır muhtemelen.
Bizde genelde var bu. Tepki vermeyi gerçekten bilmiyoruz. Asıl tepki vermemiz gereken kişilere sesimizi çıkaramazken, elimizden ne gelirse o şekilde yardımcı olmamız gereken kişilere söyleniyoruz. İyilik yapıldığında onu görev gibi algılıyor, görevi olup da yapmayanlara bahaneler buluyoruz. Ve ben böyle olmasına acayip sinirleniyorum.
Ben alışverişi tamamladım sayılır, çocuğumun okulda giyeceği ayakkabı, kullanılacak vesikalık fotoğraflar da dahil yaklaşık 300 TL tuttu. Hemde çocuklar dolayısıyla uygun fiyatlı yer aramadan. Belki daha ucuza bile halledebilirdim.
Şimdi bu rakam bazıları için fazla gelebilir diyebilirsiniz. Biz ev fiyatlarının en az 250.000 TL olduğu bir semtte oturuyoruz. Gelir seviyesine bakılmaksızın, eğer bir yıl sonra anaokuluna vermeye karar verdiğimiz bir çocuğumuz varsa, aylık 20 TL biriktirerek çok rahat halledebiliriz.
İlk yazım için Tık Tık
İkinci yazım için Tık Tık
Sevgiler
Şafak
16 Eyl 2014
Sizi en çok çocuğunuz şaşırtır!
Biz anneler, çocuklarımız ile ilgili endişelerimizden dolayı onların potansiyelini bazen göremeyebiliyoruz. Oysa hayata bir de onların gözünden bakmayı denesek.... Hayata çocuklarınızın gözlerinden bakıp, gülümsemeye ne dersiniz? Endişeleriniz onların yaşayarak öğrenmesinin önüne geçmesin…
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)