Merhaba,
Son günlerde ki içimdeki deprem olursa korkusu, bugün internette okuduğum deprem haberleri ile biraz daha pekişti. Gelecek on yıllık planlarım içinde İstanbul'u terk edip tek katlı ev olan bir sahil kasabasına yerleşme hayalim, biraz daha elimi çabuk tutmamı söylüyor bana. Ne yazık ki İstanbu'daki pahalı evlerin bile gerçekten büyük bir depreme karşı koyamayacağını düşünüyorum. Umarım yanılıyorumdur ve 1999 depreminde hissettiklerimi bir daha asla yaşamam.
O zaman düşünmem gereken sadece kendi ailemdi. Oysa şimdi iki küçük çocuğum var. Kendi ölümüm beni hiç bir zaman korkutmadı ama onların başına gelebilecek bir şey beni kahreder. Eminim bütün anne babalar böyle hissediyordur.
Durmadan seneryolar üretiyorum. Gündüz olursa Ege okulda olacağı için içim bir nebze de olsa rahat çünkü kreşi iki katlı bir binada ve deprem başladığı anda okulu boşaltabilirler. Biz şöyle olursa böyle yaparız, böyle olursa şöyle yaparız vs. vs...
İlk iş kendimize bir deprem çantası hazırladım. Eğer sizlerde deprem bölgesinde yaşıyorsanız mutlaka böyle bir çanta hazırlamalısınız. Neler koyduğuma gelince,
Çocuklar için birer kat kalın kıyafet, çorap
Su -ki en önemli şeylerin başında su geliyor. Mutlaka almalısınız.
Bisküvi
Ege'ye süt, Efe Deniz'e hazır kavanoz maması
Bir küçük battaniye
Piller ve fener
Çakmak
Ağrı kesici, yara bantı, gazlı bez, yara ve yanıklar için krem
Efe Deniz için yedek emzik
Bebek bezi
Düdük
Bir miktar para
Mendil
Yaptığım araştırmalara göre deprem eğer yıkım yapacak kadar şiddetliyse ilk 18 saniyede yıkım gerçekleşiyormuş. İlk 2-3 saniye içinde depremin şiddetlenip şiddetlenmediğine göre aksiyon almalısınız diyorlar. Eğer şoklar hafifse deprem uzakta demekmiş ve hemen bulunduğumuz yerden ayrılmalıyız. Mümkünse en kısa sürede, elektrik, su, doğalgaz vanalarını kapatmalıyız. Ancak şoklar şiddetliyse ev içinde sığınılacak bir yere geçmeliyiz. Duvar, kiriş yada devrilebilecek eşyaların bulunduğu yerlerden uzak durmalıyız. Buzdolabı da devrilebilecek eşyalardan olduğundan güvenli gözükmesi sizi yanıltmasın. Dolap içlerindeki tabaklar, çatal ve bıçaklar açısından, yangın çıkma olasılığının yüksekliği açısından mutfak en riskli yerlerin başında geliyor.
Masa altları uygun bir yer değil. Çünkü masanın yıkılması ile ezilebilirsiniz. Onun yerine masanın yan tarafında cenin pozisyonu almak daha doğru.
Çamaşır makinası ve bulaşık makinasının yanı güvenli alanlardan. Çünkü bu yerlerde hayat üçgeni denilen boşluklar oluşuyor. Cenin pozisyonu alarak yanına uzanmalıyız. Ancak banyonuz kalebodur ile kaplıysa bu durum sizin için risk oluşturabilir.
Bir güvenli alanda kitaplardan oluşturacağınız bir yer. Kağıt ezilmediği için sizi koruyor.
Tabi ki bütün bunlar %100 kesin bilgiler değil. Depremin oluş şekline göre değişiklik gösterebilir.
2011'de Japonya'da olan depremde tsunaminin etkilediği arabalar
Bir söz var ve aslında çok doğru. "Deprem öldürmez yapılar öldürür" Örneğin Japonya neredeyse her gün beşik gibi sallanıyor ama onlar hayatlarını depreme göre ayarladıkları için pek can kaybı yaşamıyorlar. Tsunami gibi bir etken almazsa tabi.
Depremle ilgili son günlerde çıkan haberleri merak ediyorsanız;
Büyük haber sitesi haberi için Tık Tık
Yine aynı sitedeki bir başka haber için Tık Tık
Opsiyon haberin Ekim ayında yayınladığı haber detayı için Tık Tık
Sizinde canınızı sıktım di mi? Kusura bakmayın. Yine de deprem çantası hazırlamayı lütfen ihmal etmeyin.
Felaketlerin hepimizden uzak olması dileği ile
Sevgiler,
Şafak
Not: Resimler webden alıntıdır.