14 Eki 2020

Egzersizin bağışıklık sistemi üzerindeki 7 olumlu etkisi nedir?



Her ne kadar her gün aynı konuyu dinlemekten ve okumaktan sıkıldıysak da, Covid-19 salgını hayatımızın en önemli yerine yerleşmiş durumda. Bu salgından korunmak için alınacak önlemler konusunda, artık sanıyorum hepimiz bir sağlıkçı kadar uzmanlaştık. Maske kullanımı, sosyal mesafe, el temizliği ve beslenme konusunda oldukça fazla bilgimiz var.

Peki, vücudumuzu en çok etkileyen egzersizler hakkında ne kadar bilgimiz bulunuyor?

Egzersiz yapmanın hayatımızın olmazsa olmazı olduğunun altını çizen Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezi’nden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:

Egzersiz, gerek içinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemin, gerekse de tüm hayatımız için olmazsa olmazdır. Çünkü, hareketsiz bir yaşam bize hastalık riski olarak geri dönerken, düzenli egzersizler bizi hem fiziksel, hem de psikolojik olarak olumlu etkiliyor” dedi.

Egzersizin, bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkilerini anlatan Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları kaydetti:

1-Egzersizler; vücudumuzdaki kaslar, bağlar, kemikler ve eklemleri korurken, aynı zamanda da vücudumuza bağışıklık kazandıran gerek kandaki beyaz s, gerekse de antibodyleri artırarak bağışıklık sistemimizi destekler.

2-Haftada 3 gün düzenli yapılan egzersizler, solunum yollarındaki ve akciğerlerde biriken bakterilerin atılmasını kolaylaştırır.

3-Egzersiz sırasında oluşan vücut sıcaklığındaki artış, kandaki bakterileri ortadan kaldırır.

4-Egzersiz, stres hormonlarının salınımını azaltarak, immün sistemi bozan stresleri ortadan kaldırır.

5-Düzenli egzersizin, kronik hastalıklar üzerinde baskılayıcı bir rolü vardır

6-Haftada 3 defa 1 saatlik yürüyüşün, hem kalp, hem de dolaşım sistemi üzerindeki olumlu etkileri bağışıklığı olumlu etkileyecektir.

7-Düzenli egzersiz, mesane ve bağırsak hareketlerini arttırır ve buradaki birikimi dolayısıyla da bakteri oluşumunu en aza indirir.

Koronavirüste, işletmelerin hayata geçirmesi gereken 5 adım:


Koronavirüs döneminde, işletmelerin hayata geçirmesi gereken 5 adım nedir?


Mart ayında koronavirüsün pandemi ilan edilmesinin üzerinden 7 ayı geride bıraktık. Birçok firma bu süreçte, kendi içine dönerek iyileştirmelere gitti. Gelecekte karşılarına çıkabilecek olası durumlara karşı, planlarını yaptılar. Bugüne kadar yoğunluktan dolayı üzerinde duramadıkları yönetim sistemleri konusunda, yönetim danışmanlıkları almaya başladılar. Özellikle, stratejik planlama ve pazarlama eksikliklerinde ciddi iyileştirmeler yaptılar. Bazı firmalar ise, bu süreci hiçbir şey yapmadan ve sürekli şikayet ederek geçirmektedir.

Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, koronavirüs döneminde kendi içine dönerek iyileştirmeye giden işletmelerin hayata geçirmesi gereken 5 adım hakkında şunları söyledi:  

1-Firmalar, koronavirüs sürecinde kendi içlerine dönerek, özellikle kendilerinin ve müşterilerin işine yaramayan bazı detay operasyonları ve istasyonları iş sürecinden çıkarmalıdır. Bu çalışmaya “süreç temizliği” diyoruz. Bunun için her departmanı beyin işleyişi kadar esnek ve kolay karar alabilecek hale getiriyoruz. Yani, “öğrenen departmanlar” oluşturuyoruz.

2-Şirketlerin, “hazine yönetimi” üzerine çalışmalar yapması lazım. Birçok işletmenin kurulduğu günden itibaren birçok ortağı da oluyor. Bunlar, devlet, banka, tedarikçi, müşteri ve çalışan gibi paydaşlardan oluşuyor. Buradan hiçbir emek koymadan ortak olan bankalardır. Dolayısıyla verdikleri kredileri kat kat misli ile alırlar. Girişimcilerimiz para sıcak geldiği için, bu borcu nasıl ödeyeceğini düşünmeden krediyi kabul eder. Olası bir nakit akışı krizinde ise, süreç sarmala girebilir. Bu sarmalı önlemenin en iyi yolu “Finans Mühendisliği”dir. Bizler, bu dönemde finans mühendisliği yapıp, “hazine komitesi” oluşturduk. Böylece işletmeler, ortak akıl ile hazine yönetimlerinde, dışa ihtiyaç kalmadan kendi kaynakları ile karlılıklarını daha fazla artırmaya başladılar. Şirketler şunu bilmelidir ki, borç demek, varlık üzerinde hak sahibi demektir. O yüzden her kimden borç alıyorlarsa, firmalar bilsinler ki tırnakları ile kazandıkları varlıklarının, hiçbir emek harcamadan yeni sahipleri borç aldıkları kişi veya kurumlar olabiliyor. O yüzden, borç gücü yani kaldıraç oranlarını sürekli takip etmelidirler.



3-İçinde bulunduğumuz bu süreçte, üzerinde durulması ve bizim durduğumuz bir diğer konu, “müşteri” tarafıdır. Bu dönemde, müşterilerin alışkanlıkları değişti ve değişmeye de devam edecektir. Yaptığımız danışmanlık ile şirketlere, ciddi bir müşteri yönetimi ve analitik alt yapılarını kurmayı sağladık. Örneğin, kar bölgelerini tekrar gözden geçirdik. Bir baktık ki, anahtar müşteri ile 4.’ncü sıradaki müşteriye aynı enerji harcanıyor. Diğer bir ifadeyle, 1 milyon Dolar ticaret yapan müşteri ile, 10 bin Dolar ticaret yapan müşteri aynı kategoride. Hatta, kategori yok. Lojistik sektöründe şöyle bir söz vardır. “Başarılı lojistik, elleçleme ile oluşur”. Yani, gruplandırırsınız. Ona göre deponuzu ekonomik kullanırsınız, ona göre istediğinizi istediğiniz zamanda bulursunuz ve sevk edersiniz. Müşterileri gruplandırmazsanız; ne iletişim planını, ne kampanyanızı, ne promosyonu, ne de satış ve tahsilatını sağlıklı yaparsınız.

4-Bu süreçte en önemli yapılacak konular ve yaptıklarımızdan da bir diğeri, nitelikli işgücü oluşturma ve dijital dönüşüm projeleri oldu. Bu konuda, işletmelerin ciddi alt yapı eksiklikleri bulunuyor. Şirketlere bu konularda, danışmanlık ve eğitim hizmetleri verdik. Değişen çevre koşullarında, insan kaynakları sistemini yeniden kurguladık. İnsan yatırım projeleri oluşturduk.

5-Aslında en önemlisi bu süreçte firmalar, “biz markalaşmak istiyoruz” demeye başladılar. Kısaca, ciddi bir “markalaşma bilinci” oluşmaya başladı. Tabiki bu konuda ve yukarıda bahsettiğim konuları da kapsayacak şekilde devreye “Turquality” girdi. Ülkemizin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, hem işleri sistematikleştiriyor, hem de şirketin yaptığı masrafları limitsiz destekliyor. Bu süreçte, Turquality Yönetimi ve Marka Yönetimi konusunda çok ciddi çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.


Turqualiyt’nin, işletmelere sağladığı değer nedir?

*Mevcut verimlilik artışına katkısı: %17

*Mevcut ihracat artışına katkısı: %15

*Mevcut iç piyasa artışına katkısı: %10

*Mevcut karlılığın artışına katkısı: %14

*Mevcut yeni ürün geliştirmeye katkısı: %12

*Mevcut marka bilinirliğine katkısı: %7

*Müşteri memnuniyet seviyesi: %97

*İsraf ve maliyetleri azaltmaya katkısı: %14


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...