29 May 2016

Küçükyalı Sevgi Evleri Blogger Abla/ Abi Buluşması


Merhaba,

Öncelikle yazıya nasıl başlayacağıma karar veremedim. Çok güzel bir hareketle, blogger arkadaşlarımla birlikte bana göre gurur verici bir buluşmaya imza attığımızı düşünüyorum. Herkesin elinden gelen gayreti gösterdiği, ben değil biz bilinci ile hareket ettiği bu çalışmada, her birimiz öyle farklı duygulara büründük ki, bizim için de çok farklı oldu. Dediğim gibi kelimelere dökemiyorum aslında hissettiklerimi bu nedenle de yazımı erteledim durdum. Anladınız siz beni, biliyorum.



Malum tüm dünyada kimsesiz bir çok çocuk var. Bizler de Küçükyalı Sevgi Evleri'nde yaşayan 85 çocuk için yaklaşık 2 ay önce el birliği yapmaya karar verdik.  Yaşları 9 ila 13 arasında değişen 85 çocuk. Her birinin hikayesi bir diğerinden farklı. Bu yuvada yaşayan çocukların aileleri aslında hayatta. Sadece 1-2 tanesinin kimsesi yokmuş. Aileleri ile görüşebiliyorlar. Ama ne yazık ki bir çok çocuk görüşmek istemiyormuş! Aslında devletimiz, bu çocukların uygun durumda olan ailelerine belirli bir aylık vermek istiyormuş, çocuk aile ortamında büyüsün diye. Ama sonuçta hepsi çocuk, ve biz büyükler ne kadar istesek de onların dünyasını tam anlamıyla anlayamıyoruz. Anlayamayız da. Çünkü bizler büyüdükçe çocuk duygularımızı kaybediyoruz. İçimi burkan ve  beni çok üzen bir olay oldu mesela. Çocuklardan birini annesi küçükken yuvaya bırakmış. Çocuk o kadar çok anne diye ağlamış ki, annesini defalarca arayıp gel diye çağırmışlar. En sonunda dayanamayıp o kadar ısrar etmişler ki kadına, kadın söz vermiş geleceğine. Peki gelmiş mi? HAYIR! 5 yıl geçmiş üzerinden... Ve bizler çıkarken o çocuk kapıya çok yakın bir yerde bankta oturuyordu. Sanırım hala annesini bekliyor. 

Yuvada gözlemlediğim şey, çocukların maddi şeylerden ziyade maneviyata ihtiyacı olduğu. Gerçekten devletimiz ve bu bölgede ki halkımız gereken maddi desteği veriyor. Çocukların aylık 80 TL maaşları var. Bu ziyaret tüm düşüncelerimi karıştırdı. Mesela, düşünüyorum da, sürekli ziyarete gidemeyeceksen, hadi bugün gideyim demeyeceksin. Çünkü ister istemez bekleniyorsunuz ve belki de hayal kırıklığına sebep oluyorsunuz. 



Peki yuva nasıl derseniz? Eskisi gibi ranzalı kırık dökük yerler değil artık yuvalar. Her biri daire şeklindeki bir evde yaşıyorlar. Bir evde olan her şey o evde var. Bilgisayarları var ve belirli saatlerde kullanabiliyorlar. İçinde yaşayan çocukların ilgi alanlarına göre, spor aletleri, kutu oyunları, kitaplar her şey mevcut. Evde 12 saatte bir değişen 4 farklı kişi var. Çocuklar onlara "anne" diyor ve onların yemeğinden, temizliğinden o anneler sorumlu. Gördüğüm kadarıyla hepsi de çok tatlı kadınlar. 



Bizler onlarla kahvaltı yaparak sohbet etme fırsatı yakaladık. Hem bizler evde bir şeyler pişirdik hemde bazı firmalarımızda hem kahvaltımıza hem de çocukların bazı ihtiyaçlarına göre sponsor oldular. Kendilerine teşekkür ediyorum ve böyle bir projede, bizi gönülden destekledikleri için iyi ki varlar diyorum. 


Bu güzel sosyal sorumluluk projesinde destek olan tüm blogger arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. İyi ki sizlerle tanışmışım.




Bir kişinin bile hayatına dokunabilirsen çok şanslısındır diye düşünürüm hep. Umarım bunu bir gün gerçekleştirebilirim. 

Sevgiler

Şafak

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...