31 Tem 2013

EGE'DE EGE VE EFE DENİZ İLE TATİL


Merhaba,

Üç günlük Ege turu sona erdi, gece yarısı eve döndük, sabahtan beri koşturuyorum, tatil beni yoruyor :)

Tatilin en kötü yanı, İstanbul'dan çıkarken cep telefonumu şarjda unutmam ve sonrasında oraya gidince fotoğraf makinasının bozulması oldu. Ne yazık ki fazla resim çekemedim. Onun dışında oldukça keyifli bir tatildi.

Manisa Salihli'de, sağolsun Ramazan Enişte'nin sabahın köründe bağa gidip bizim için dalından koparıp getirdiği üzümler ve özellikle incir muhteşemdi.

Ve ünlü Odun köfte bir harikaydı.




Çok şaşırtıcı bir şey birde benim çocuklar oldukça usluydu.






Çocuklarla tatil yapmak yanımda eşim varken çok zevkliymiş. O olmayınca bir yanımız eksik kalıyor ve Ege'nin babasız geçireceği geceye tahammülü yok.  İş nedeniyle uzun süreli , eşlerinden ayrı kalan kadınları anlamakta zorlanıyorum.

Ne demiş atalarımız "yediğim soğan ekmek olsun, civanım yanımda bulunsun" :)

Hep ailece kalın, sevgiler
Şafak



25 Tem 2013

BALLI ŞEFTALİ TATLISI



Malzemeler:

4 adet şeftali
8 çorba kaşığı bal
İstediğiniz çeşit dondurma
Fındık ya da badem

Şeftaliler soyulur ve ikiye bölünerek çekirdekleri çıkarılır. Fırın kabına dizilir. Her şeftalinin ortasına 1 çorba kaşığı bal konulur. Alüminyum folyo ile üzeri kapatılır. Önceden  190 derece ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişirilir. Piştiğinde balı sulu kalmışsa üzerini açarak 5 dakika daha pişirin.

Pişirme kabında soğumaya bırakılır. Servis yapılacağı zaman tabağa alınarak dondurma ve badem ve ya fındık ile servis yapılabilir.

Afiyet olsun

1 MİLYON KAHRAMAN ARANIYOR

GREENPEACE TÜRKİYE' den haber var;

Kuzey Kutbu için 1 milyon kahraman aradıkları kampanyayı duydun mu? Murat Boz’un gönüllü katkısıyla başlattığımız ve hızla büyüyen kampanyanın adresi, 1milyonkahraman.org.

Amaç belli: Kuzey Kutbu’nu petrol şirketlerinden kurtarmak. Şu ana kadar dünyada üç milyonu aşkın insan, bu kampanyaya imza verdi. Kuzey Kutbu’nu “Korunmuş Bölge” ilan etmek için bu yıl 5 milyon imzaya ulaşmayı hedefliyoruz. Sadece Türkiye’den 1 milyon imza. Neden olmasın ki?







AKLIM VE KALBİM YİNE KARŞI KARŞIYA

Aklım ve kalbim yine karşı karşıya , iki parça

Sonunda ikisi de kazandı :)

21 Tem 2013

KALAN PİDELERİ DEĞERLENDİRELİM

İki gün önceden aldığım pideler ne yazık ki yenmemişti. Bende onları değerlendireyim dedim. Sanki İskender, yoğurtlu kebap gibi oldu.

Gidip misket köfte aldım. Önce köfteleri 200 derecede pişirdim. Sonra pideleri doğrayıp onları da ayrıca fırınladım.

Sonra bir tavada tereyağ, biraz biber salçası biraz domates salçasını güzelce pişirdim.

Ardından pişen salçayı, ekmekleri ve köfteleri karıştırıp bir kaç dakika daha fırında tuttum. Tabağa alıp üzerine yoğurt döktük.


,
Veee mutlu son:)
Afiyetle yedik...
Hiçbir şeyi ziyan etmeyelim, artan yemekleri değerlendirelim...

Sevgilerimle
Şafak

19 Tem 2013

DURUP DURUP ÖLÜMÜ DÜŞÜNÜYORUM


Dün akşam facebook sayfalarının bir çoğunda yayınlanan bir fotoğraftan sonra, bugün durup durup nerede ne zaman ölümün geleceğini düşünüyorum.

Yatakta uyurken mi? Bir hastalıktan mı? Kaza geçirip hemen mi yoksa hastanede günlerce yattıktan sonra mı?
 
Peki gençken mi? Yoksa yaşlanınca mı?
 
İşkenceye maruz kalır mıyım? O genç beden gibi birileri hunharca  katleder mi beni de?
 
Peki ölürken daha önce hayatını kaybetmiş yakınlarım karşılamaya gelecekler mi?
 
Azrail çirkin mi yoksa güzel mi?
 
Allah'ı görebilecek miyim?
 
Cenazeme kimler gelir?
 
Facebook o zaman da olur mu? Bir yakınım sayfamdan yayınlar mı öldüğümü?
 
Kimler benimle helalleşir? Kimlerin ahı ile giderim öbür dünyaya?
 
Benden önce ölen, ya da benden sonra ölen kimlerle diğer dünyada helalleşirim?
 
Kimlere hakkımı helal etmem?

Direk cennete mi giderim? Ya da cehennemde ne kadar kalırım?
 
Arkamdan ağlayan çok mu olur? Yoksa oh olsun diyende çıkar mı?
 
Arkamdan kötü şey söylerler mi?
 
Çok özlediklerim var. Onları görebilecek miyim?
 
Çocuklarımın büyüdüklerini, çocuk sahibi olduklarını görecek miyim?
 
Kocamdan önce ölürsem tekrar evlenir mi?
 
Arkamdan mevlüt okuturlar mı? Hayır yapıp bana bağışlarlar mı?
 
Nereye gömülürüm? Toprağım güzel olsa bari!
 
Bütün bunların cevabını ölünce alacak mıyım? Yoksa hiç biri umurumda olmayacak mı?
 
 
Sorular çok, cevaplar belli değil. Belirsizliklerden nefret ediyorum. Ama lütfen cansız bedenimi kimseye göstermesinler....
 
 
Şafak
 
 
 
 


18 Tem 2013

TARIK AKAN EVLENİRSE

17 Tem 2013

CHA CHA CHA – DANSLARIN EN EĞLENCELİSİ

Bugün size en sevdiğim danstan yani Cha Cha dan bahsedeceğim. Hayatımın bir döneminde Tolgahan Dans Okuluna gitmiş ve Latin danslarını öğrenmiştim. Çok da hoş olmuştu. Hatta eşimle de burada tanıştık.



Küba ailesi danslarının  bir üyesi olan Cha- Cha- cha (ça-ça-ça), aynı zamanda sosyal Latin-Amerikan danslarının en popüleridir. Cha cha müziği ilk kez 1953’te Küba’lı viyolonist ve besteci Enrique Jorrin tarafından ortaya koyulmuştur. Bu dansın adı chachachá olarak da yazılır. Birçok hareketinde Rumba Mambo hareketlerinden benzerlikler vardır. Cha cha  ritminin temposu rumbadan biraz daha hızlıdır.

En temel farklılık bu danstadır. Bu terim adını müzikteki dördüncü vuruşun, kolay yakalanabilen Cha Cha ritmini vermek için bölünmesiyle oluşmuştur. Kısa sürede yayılan bu dansın anlaşılır ritmi küçük müzik topluluklarından büyük orkestralara kadar hemen hemen her şekilde yorumlanmış ve kısa sürede neredeyse tüm müzisyenler Cha Cha çalmaya başlamıştır. Diğer danslardan daha aktif daha canlıdır.
          
Bir pozisyon dansı olması nedeniyle, küçük alanlarda rahatlıkla yapılabilir. Çiftlerin mesafeli yada kapalı ve açık tutuşta gerçekleştireceği figürleri vardır. İçinde cha cha ritminin bulunduğu her türlü müzikte yapılabilir. Emek gerektiren zor bir dansdır. Cha cha dansını iyi yaptığını söyleyebilmek için en az üç ay eğitim almak gereklidir. Fizik gerektiren bir dansdır.  Dans sırasında vücudun ağırlık değişimleri zor olduğu için ilk öğrenme aşamasında yavaş müziklerle yapılır. Zamanla hızlı müziğe geçilir.

Yeni başlayanlar için dans dersini  buradan  görebilirsiniz.

Başlangıç adımları dans dersi buradan izlenebilir

Cha Cha dansı, müziğinin de olduğu gibi; canlı, göz alıcı, alaycıdır ve coşkun ritmiyle dünyadaki tüm dansçıların rağbet edip zevk alacağı türden nadir bir eğlence sunar. Tek başına da yapılabilir ancak eşli yapılması daha eğlencelidir. Dansçılar neşeli, mutlu, birazda yaramazca bir parti atmosferi sergiler. Kaçma, kovalama figürlerine sıkça yer verilir. Sosyal bir dansdır, bu nedenle, çalındığı her ortamda, belirli partnere ihtiyaç duymadan bu dansı bilen herkesle yapabilirsiniz.

Ülkemizde Azra Akın ‘ın bir yarışmada yaptığı cha cha dansıburadan üzerine tıklayarak izleyebilirsiniz.
    
ve profesyonel dansçılar nasıl dans ediyor diyorsanız sizin için iki video seçtim. İyi seyirler.
Video 1 ve Video2  izleyebilirsiniz

Sevgilerimle,
Şafak

SAÇ EKİMİNİ HASTANE ORTAMINDA PLASTİK CERRAH YADA MEDİKAL ESTETİK SERTİFİKALI HEKİME YAPTIRIN

Bugün bir doktor arkadaşımla yaptığım görüşmeyi sizlerle paylaşacağım. Keyifli okumalar...




Erpa Özel Denizli Sağlık Hastanesinden   Dr. Özgür NALBANT , saç ekimi uygulamasının  hastane ortamında Plastik Cerrah veya Medikal Estetik Sertifikalı Hekim  tarafından yapılması gerektiğini belirterek, aksi taktirde ortaya istenmeyen görüntülerin  çıkabileceğini veya sağlık sorunları yaşanabileceğini söyledi.
Denizli’de son derece profesyonelce saç ekimi gerçekleştirildiğini ve il dışına gitmeye gerek olmadığını  anlatan Dr. Özgür Nalbant, “Saç ekiminin  estetik yönünün büyük önem taşıdığına dikkat çekerek. Ekilen  saç tellerinin yönü, duruşu, estetik açıdan çok önemlidir. Dolayısıyla bu işlemin yapılabilmesi uzmanlık, el becerisi ve tecrübe gerektirir. Saç ekimi yaptırmaya karar veren kişilerin, saç ekimini yapacak doktorla mutlak suretle görüşmelerini öneriyorum” diye konuştu.
Gelişen teknoloji ile birlikte saç ekiminin daha sağlıklı yapılabildiğini anlatan Dr. Özgür Nalbant, eskiden enseden alınan deri parçalarının kullanıldığını kaydederek, günümüzde ise mikro cerrahi yöntemi ile saç tellerinin tek tek saçsız alanda açılan kanallara yerleştirildiğini söyledi.  Nalbant, 5-6 saat süren operasyon sonrasında hastanın taburcu edildiğini, hastanede kalmasına bile gerek olmadığını bildirdi.
Hastanın 15 gün sonra, saç ekiminden önceki doğal görünümüne kavuştuğunu belirten Dr. Özgür Nalbant, yeni saçların 2 ay sonra çıkmaya başladığını ifade ederek şunları söyledi:
“Hastada değişim en çok 5 ve 6. Aylarda görülür. Daha sonraki dönemde her ay yüzde 10’luk bir artış olur ve ekilen saçların yüzde 90’ı operasyondan 9 ay sonra ortaya çıkar. Kalan yüzde 10’u da 1 yıla kadar çıkmaya devam eder. Tüm saç ekiminin sonucu 1 yılda alınmış olur.”
Dr. Özgür Nalbant, Erpa Özel Denizli  Sağlık Hastanesi’nde bütün dünyada uygulanan son sistem olan Mikromotor Fue yöntemi ile saç ekimi  yaptıklarını belirterek, bu yöntemin hem saç alırken hem de saç ekerken doğal sonuçlar üreten bir saç ekim tekniği olduğunu belirtti.
Saç ekimi için, genetik dökülmeme özelliğine sahip ense bölgesinden saç telleri alındığını anlatan Dr. Özgür Nalbant, lokal anestezi altında alınan bu saç tellerinin yine lokal anestezi altında açık olan bölgeye tek tek yerleştirildiğini söyledi. Nalbant, bu yöntemde neşter kullanılmadığını, dikiş atılmadığını ve kesinlikle hiçbir iz kalmadığını kaydederek, saçsızlık sorunu çekenleri işlerinden alıkoymadan, olabildiğince doğal görüntüsün yeniden kavuşturduğunu, bu nedenle hem tatil yapmak hem de saç ekimi yaptırmak isteyen  yurt dışından hastaların da Denizli’yi  tercih ettiklerini söyledi.
Dr. Özgür Nalbant, saç ekimi için yapılan ön görüşmeden ve muayeneden ücret almadığını da sözlerine ekledi.

Sevgilerimle
Şafak

16 Tem 2013

YANAN TENCEREYİ TEMİZLEMEK






Yanan ya da dibi tutan tencereyi temizlemek ne kadar zordur bilirsiniz. Bununla ilgili bir pratik bilgi buldum ve sizinle paylaşmak istiyorum. Tencerenizin dibini temizlemek için bir miktar karbonatı suyla karıştırıp, hamur kıvamına getirin. Karışımı tencerenin dibine sürün gece bu şekilde bekletin. Tencerenizin daha kolay temizlendiğini göreceksiniz.

Aman dikkat edin yemekleri yakmayın :)

Şafak

YUMUŞAK POĞAÇA


Malzemeler:

1,5 su bardağı ılık su (eli yakmayacak ama yeterince de sıcak olacak)
1,5 yemek kasığı  toz maya (veya 1 küp yaş maya, yada 1 paket instant maya)
5 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı sıvı yağ
Alabildiğince Un
1 yumurtanın sarısı

İç malzemeler:
Beyaz peynir
Maydanoz
Mozarella (veya kasar) rendesi
Ya da istediğiniz herhangi bir iç malzemesi

Yapılışı:
Öncelikle ılık suya şeker ve mayayı ekleyip 4-5 dakika kabarmasını bekliyoruz. Eğer yaş maya kullanıyorsanız bu işlemi atlayabilirsiniz. Ben instant maya kullanıyorum. Hiç bekletmeden malzemeleri katmaya başlıyorum. Daha sonra yoğurma kabımıza unu, tuzu, sıvıyağ ve mayalı suyu ekleyip yumuşak bir hamur kıvamına getiriyoruz. İsterseniz yumurtanın beyazını da katabilirsiniz ama aslında katılmıyor. Tadı çok farklı olmuyor. Önemli olan hamurun çok yumuşak olması çünkü bu pişince de poğaçanın yumuşak olmasını sağlıyor. Hamuru yoğurduktan sonra 45 dakika kadar hamurun kabarması için, kabımızı ılık bir yere alıyoruz. Üzerine kapak yada nemli bir bez koyabilirsiniz. Hamur kabardıktan sonra istediğimiz büyüklükte parçalar koparıp, iç malzemesini koyup kapatıyoruz. En son üzerlerine yumurta sarısını sürüyoruz. Daha önceden 175C de ısıttığımız fırına sürüyoruz. Üzerleri iyice kızarınca poğaçalarımız hazır. İsterseniz yumurtanın üzerine çörek otu da ekleyebilirsiniz.

Bu hamur tatlımsı bir poğaça oluyor. Hiç malzeme koymadan pişirip, sonrasında içine reçeli, şokella vb. bir şey sürebilirsiniz.

Afiyet olsun.
Şafak

PET ŞİŞE YARDIMI İLE YUMURTA SARISINI KOLAYCA AYIRMA


Siteler arası gezerken ilginç bir videoya rastladım. Pet şişe yardımı ile yumurta sarısını beyazından kolayca ayırıyorlardı :)


Videoyu merak ederseniz buraya Tık Tık


Ama yok ben bunu beceremem derseniz klasik yöntemden şaşmayın. Sadece şuna dikkat edin.

Yumurtanın sarısını ve beyazını daha kolay ayırmak istiyorsanız yumurtayı buzdolabından çıkarttığınız gibi ayırmalısınız. Isınan yumurtayı ayırmak daha zor olacaktır.



Sevgilerimle,
Şafak

15 Tem 2013

ENGLISH HOME'DAN SÜRPRİZLER GELDİİİİİ :)

Bu aralar hep beklenmedik şeyler beklenmedik zamanlarda oluyor. Cuma günü hiç beklemedik anda gelen kargonun içinden English Home'ın sürprizleri çıktı. Çookk sevindim.

Her şey en ince ayrıntılarına kadar düşünülmüş. Hele hediye paketindeki dantel bir harika idi. Bu kadar ince olunabilir.

İçinden çıkanlara gelince, pembenin en hoş tonu seçilmişti. Pudra pembesi. Hepsine bayıldım .
Body Losyon'un kokusu bir harikaydı.

Kadife kadar yumuşak bir bambu havlu ve çok güzel bir tutacak da paketten çıkanlar içindeydi.

Bu paketin bana ulaşması ise Tavsiye Kanalı'nın sayesindeydi. Tavsiye kanalı sadece kadınların üye olduğu bir site. Biz üyeler birer Tavsiye Meleğiyiz.

Eğer sizde Tavsiye Meleği olmak isterseniz. Buraya Tık Tık


Hepinize bol sürprizli günler :)

Şafak

13 Tem 2013

KOCAMI SEVİYORUM


Portakal suyu, anılar 9 şarkıları,  mum ışığı ve ayak masajı......




İŞTE AŞK BU :)

Hep aşkla kalın
Şafak

11 Tem 2013

İNAN GEÇMİYOR GERİDE KALANIN YÜREĞİNDE

Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim lafı ne doğru bir laftır. Bunu her gün biraz daha anlıyorum. 

Zalimlerle arkadaş olursan, zalim olursun, alimlerle arkadaş olursan alim olursun. Tek bir harf nasıl değiştiriyor kim olduğunu bakar mısın?

Çıkarın için hayat görüşünün tamamen zıt olduğu birine hoşçakal diyemiyorsan onun inançlarının vebali senin boynuna da olur. Sen ne dersen de.

Birini başkalarının lafıyla kötülemeden önce iyi düşün belki de kötü olan o başkalarıdır.
Biraz empati yap, birine oh olmuş demeden önce ya senin başına gelseydi diye bir düşün.

Biri normal yollar dışında öldüğünde ben hep onun, geride kalanı yerine koyarım kendimi. Annesi olurum, kardeşi olurum, evladı olurum. Sevgilisi olurum mesela... O zaman anlaşılıyor ölüm acısı. Yazık deyip geçmek kolay, inan geçmiyor geride kalanın yüreğinde...

Tecrübe ile sabittir...

Şafak
 

10 Tem 2013

ARTIK EGE'YE HİÇ KIZMAYACAĞIM

Artık Ege'ye hiç bir şey için kızmayacağım. Dün doktor dönüşü, apartmana geldiğimizde merdiven yerine yandaki düz yerden inerken birden dengesini kaybedip yere düştü. Tam kenarda taşlar, diğer tarafta bisikletler...

Onu defalarca oradan inme diye uyarmıştım. Bir daha umarım normal yolu kullanır.

Bir an boynu kırıldı zannettim. O sahne gözümün önünden gitmiyor. Merdivenin üzerinden nasıl atlayıp yanına gittiğimi anlayamadım sanki uçtum.

Ve öyle korktum ki ona bir şey oldu diye. Onu oradan çıkarıp kontrol ettikten sonra eşime verdim ama bir süre merdivene oturdum kaldım, kalkamadım.

Bir daha Ege 'ye hiç kızmayacağım. Ya oğluma bir şey olsaydı. Allah korudu. Verilmiş sadakamız varmış.

Seni çok seviyorum Ege'm...

Aman sizde kendinize ve çocuklarınıza çok dikkat edin. Söz dinlemek istemiyorlar.

Şafak

9 Tem 2013

ÇİKOLATALI MUZLU RULO PASTA

Merhaba,
Geçen gün aldığım muzlar yine kararmaya başlamış. Bende bu nedenle pasta yapımında değerlendirmeye karar verdim. Çok güzel bir rulo pasta yaptım. İşte tarifi ve resimleri

KEKİ İÇİN MALZEMELER
4 yumurta 
1 su bardağı şeker
1,5 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Muhallebisi:

Eğer vaktiniz azsa dilediğiniz bir pasta kreması veya 1 paket hazır puding kullanabilirsiniz. Eğer vaktiniz varsa muhallebisini kendiniz pişirin derim ben.

Üzerine:
Krem şanti
Hazırlanışı:
Yumurta ile şekeri eriyene kadar çırpın. Kalan malzemeleri de ekleyip karıştırın. Fırın tepsinize yağlı kağıt serin. Hamuru ince bir şekilde yağlı kağıdın üzerine yayıp önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirin. Aman başından ayrılmayın çünkü kek ince olduğundan hemen yanabilir.


Piştikten sonra yağlı kağıt ile birlikte rulo yaparak üzerine nemli bir bez örtün. Bu keki yağlı kağıttan kurtarmanızı kolaylaştıracak ve kekinizin daha kolay rulo olmasına yarayacak. 



Rolu kağıdı çıkardıktan sonra hazırladığınız pudingin bir kısmını kekin üzerine yayın. Üstüne ikiye ayırdığınız muzları koyun.  Bir ters bir düz yerleştirin ki kesilen her dilime eşit muz gelsin.






Kalan pudingi çocuğunuza yedirin:) Hatta süsleyip püsleyip sürpriz yapın. Ben kalan puding ve krem şanti ile sürpriz yaptım.









Keki rulo yaparak sarın. Üzerine önceden hazırlayıp, buzdolabına koyduğunuz krem şantiyi sürün. dökün. Parça çikolata ile süsleyin. Buzdolabında bekleterek servis yapın. Yerken beni hatırlayın :)



Afiyet olsun



7 Tem 2013

EGE'NİN DİŞİ DÜŞTÜ

Daha küçük olduğu halde bir süredir Ege'nin ön dişlerinden biri sallanıyordu. Yaklaşık 2.5 yaşındayken ağzını koltuğun sert yerine vurmuştu ve kanamıştı. Doktora gittiğimizde bir şeyi yok demişlerdi ama son bir kaç aydır ciddi biçimde sallanmaktaydı.

Son gittiğimiz doktor ön iki dişin köklerinin eridiğini, her an düşebileceğini söylemişti ve nerdeyse üstün bir çaba ile dişi korumaya almıştık. Öyle ki zavallı çocuğa ön dişlerini kullanmaması için sürekli müdahale ediyorduk. Ta ki düne kadar..

Dün havuz kenarındayken şezlonga vurunca olan oldu. Diş kanama yaptı. Tabi bende hemen panik. Babasını aradım hemen gel galiba diş düşecek diye. Çocuk benim paniğimden havuzda kucağımda uyuya kaldı.

Babası geldiğinde de beraber markete gittiler ve kek almışlar. Keki ısırdığında dişi kekin üzerinde kalmış :)



Yaşı küçük olduğundan ve internette yaptığım araştırmalar neticesinde yerine diş tutucu konulması gerektiği fikrine vardım ve bu sabah onları diş doktoruna gönderdim. Doktor şehir dışında olduğu için pazartesiye kaldı. Bakalım neye karar verecek.

İnşallah yeni dişi hemen gelir

Herkese sevgiler

4 Tem 2013

TTEC KULAKLIK HEDİYESİ


Herkes çekiliş yapar da ben yapamaz mıyım? Tabi ki yaparım :))

HADİ BAKALIM ÇEKİLİŞ VARRR. NE DEDİK HAYAT PAYLAŞINCA GÜZEL :)

İşte bir ilk . İzleyicilerimden bir kişiye;

Ttec - Comfort Mono Bluetooth Kulaklık hediye ediyorum.

Özelliklerini merak ederseniz buraya Tık Tık



GELELİM KATILIM ŞARTLARINA

  • İzleyicim olmanız ve bu çekiliş haberini bloğunuzda, facebook, twitter yada benzeri bir yerde fotoğrafı ile link vererek duyurmanız



  • Facebook'ta hayat paylaşınca güzel sayfamızı beğenmeniz 



    Bu yazının altına duyurduğunuza dair link vererek yorum bırakmanız ve benimle mail adresinizi paylaşmanız gerekmektedir.  31 temmuz 2013 de sonlanacaktır.


    Not: Türkiye içindeki gönderimlerde kargo bana aittir :)

    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...