11 Şub 2016

Geçmişten Bir Kaç Satır - Anlamımsın

Kavgalı ya da ayrı değildik ama ben yine seni hayatımdan çıkarmak istemiştim. Böylelikle mutlu olacağıma inanıyordum. Tam bunu sana söylemeye karar verdiğim gün ortadan kayboldun. Evini arasam da seni bulamıyordum. Hiç böyle şeyler yapmazdın, mutlaka bir yerlere gidecek olsan haber verirdin.  Sanki seni merak edebileceğimi tahmin ediyormuşsun gibi. 

Bir kaç gün sonra ailenin yanına Ankara'ya gittiğini duydum. İçim rahatlamıştı. Senden haber alamadığım o bir kaç gün boyunca neden sürekli kavga ettiğimizi, neden birbirimizi yaralamak için bu kadar uğraşğımızı düşünmüştüm. Ve anladım ki ben aşkımı karşı tarafa alıp seninle savaşıyordum. Ve senden haber aldığım gece Tanrı'ya bize son bir şans daha vermesi için dua ettim. Galiba duam kabul olmuştu. Döneceğini söylediğin güne bir kaç gün olmasına karşın, bir akşam üzeri yağmur çiğselerken en yakın arkadaşıma dönüp "Biliyor musun o bu gece gelecek" dedim. Önce buna güldü ama daha önceden de böyle bir olay yaşadığım için "Sen gelecek diyorsan gelir." dedi.

     Ak
şam olduğunda, dışarı çıkmaya niyetlendim. Hazırlanırken kapı çaldı. Yanımdaki arkadaşlarıma dönüp, "Ben demedim mi size?" diye sordum. Söylediğim şeye gülerek açtıkları kapıda seni görünce bir çığlık attılar. Sonra seni kapıda bırakarak yanıma koştular ve bunun inanılmaz bir olay olduğunu söylediler. Onların bu hali küçücük çocukları andırıyordu. Ben hiç şaşırmamıştım çünkü seni bekliyordum. Belki de sana hazırlanıyordum farkında olmadan.

Neden ortadan kaybolduğunu sorduklarında yeni bir araba almak için gittiğini söyledin. Sen arabanın sarı bir Wolkswagen olduğunu söylediğinde herkes bana baktı. Çünkü o benim çocukluktan beri hayalini kurduğum arabaydı.

Bir ara odada bizi yalnız bıraktılar. Sana dönüp "Sakın bir daha habersiz ortadan kaybolma" dedim. Yüzünde o hınzırca gülüş vardı. "Aradım ama yoktunuz" dediğinde aynı gülüş benimde yüzüme yerleşti. Oturduğum yerden kalkıp camın önüne gittim. Yağmur yağarken her şey tertemiz görünüyor, geceyi sanki bir ışık aydınlatıyordu.  Ruhumun pencereleri açılmıştı dönüşünle.  Seninle anlam kazanıyordum ben. Sen yokken dağılıyordum sanki.

Evet, seni her şeyden daha çok seviyordum. Sen masada oturmuş bir şeyler yazıyordun. Bense karmakarışık duygularla boğuşuyordum.  Hem son şansı ben istememiş miydim Tanrı'dan? Odadan çıkarken yazdığın kağıdı masanın üzerine bıraktın usulca. Benim bildiğim, bana yazdığın ilk ve son şiirindi bu ve her şeyde dudaklarımı suçluyordun.

Oysa her şey yüreğimin suçuydu, bunu o zamanlarda da biliyordum...

İlk heyecan
İlk dokunuş
İlk nefret
İlk vazgeçememe
İlk ayrılık korkusu
Ben yüreğimi suçluyorum olanlarda
Neden biliyor musun? 
Sevmediğini bile bile kendini yordu kollarında

Annenin ve benim ne kadar çok benzediğimizi tekrarladın yine. Ama sende babana benziyordun. Mutlu olmamız çok zordu. Ne olur buna inanmasaydın. Çünkü ben senin yanındayken mutlu ve güvende hissediyordum kendimi. Hayatım boyunca hiç hissetmediğim kadar umut doluydum. Ah keşke, seninde umudun olsaydı. O zaman aşkımıza bir şans tanırdın düşüncelerinde. Belki hayallere kavuşmak daha kolay olurdu....


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...