HAKKIMDA BİLMEDİĞİNİZ 11 ŞEY - 11 THINGS... YOU DİDN'T KNOW ABOUT ME

Herkese merhaba,

Dün ve bugün iki blogger arkadaşım beni yurtdışında başlayıp, ülkemize gelen iki etkinliğe davet etti. Davete icabet etmemek olmaz. Bunlardan biri sevgili Lerzan Kara  , bir diğeri ise henüz yeni tanıştığım ama çok cici bir blogger sevgili Gizem.

Hakkımda bilmediğiniz 11 şey konulu etkinlikte, isterseniz kendinizle ilgili siz 11 soru hazırlıyorsunuz isterseniz de onların sorularına cevap veriyorsunuz. Ben tembellik yaptım, onların sorusunu cevaplıyorum, 

1. En sevdiğin özelliğin/özelliklerin?

Hepsini seviyorum desem, çok mu abartmış olurum :)

2. Takıntıların var mı ? Varsa neler ?

Olmaz mı? Takıntı benim diğer adım. Çocukların yemek yememeleri, onları üzen biri olunca onlar affetse de benim affetmeyişim, Başlanan bir işin yarıda bırakılması, uzar gider bu liste.

3. Yaptığın en çılgınca şey?

Neredeyse hiç çılgınlık yapmadım diyebilirim. Ben hep ayakları yere basan kişi olmayı sevmişimdir.

4. Sürekli anlatamadığın ama hep anlatmak istediğin bir başarın var mı ?

Yook. Başarının bir sonu olmadığına inanıyorum

5. Moralin bozukken kendini şenlendirmek için yaptığın bir şey var mı ?

Uyumak.

6. 'Bugün gelse dünyayı yakar, onunla kaçar giderim' dediğin bir ünlü var mı ? (Türk/yabancı farketmez)

Eşim duymasın (biliyor ama yine de aramızda kalsın), Bruce Willis. O gülüşüyle dünyayı aydınlatan adam

7. Sana şans getirdiğini düşündüğün bir şey var mı ? (Obje, hareket, kişi her şey olabilir)

Eskiden bir kolyem vardı ama uzun süredir takmıyorum.

8. Hayalindeki meslek ve nedeni?

Şu anda olduğum yerden memnunum ama yine de best seller yazan bir yazar olmak isterdim.

9. Evde tek başına kaldığında yaptığın ama kimseye söylemediğin  şey ne ?

O pek mümkün olmuyor be anacım. Yalnız kalmak eskidenmiş.

10. En sevdiğin film/ler ?

The East. Bununla ilgili bir yazı paylaşmıştım. Okumak isterseniz Tık Tık

11. Kendine hangi sorunun sorulmasını isterdin ve cevabı ne olurdu ?

Bu sahil kasabasında yaşamayı ilk ne zaman düşlediniz?

  - Hayatın beni çok yorduğu o yıllarda

Benim sorularım ve cevapları bunlar. Ben de katılmak isteyen 15 arkadaşımı davet ediyorum. Katıldıklarını bildirdiklerinde onların linkini de bu posta ekleyeceğim. 

Sevgiler

Şafak

HACI BEKİR İLE İFTAR - BAYRAM LOKUMDUR

Merhaba,

Tarafsız Tüketici Rehberi sloganı ile Mart ayında yayına giren ve kurucusu olduğum Bloggerlar Paylaşıyor isimli çok yazarlı ürün ve hizmet deneyimi yorumlarımızı paylaştığımız web sitesini muhtemelen duymuşsunuzdur :)

Geçtiğimiz hafta çok özel bir firma ile çok güzel geçen bir geceye imza attık. 1777 yılından beri hayatımızda yer alan, Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine dönüşmemize tanıklık etmiş, bir çok hükümet görmüş, bu güne kadar çizgisinden vaz geçmeyen ve tüm dünyada Turkish Deligth denilince akla gelen isim olan Hacı Bekir Şekercisinin Beyoğlu'nda bulunan tarihi Parmakkapı şubesinde 10 blogger arkadaşımla iftar yaptık.

Gecede Hacı Bekir'in 5.kuşak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Hande Celalyan'da bizlerleydi. Şunu söylemek istiyorum ki bu benim için çok önemli. Etkinliği düzenleyen biz olunca haliyle biraz erken gittik. Gittiğimizde hummalı bir hazırlık vardı. Tezgah arkasında hazırlıkları yapıp, masayı kendi elleriyle kuran kişinin Hande hanım olduğunu anlayınca biraz şaşırdım açıkçası. Günümüzde karşısındakine değer verme ve bunu gösterme olayı zenginlikle ters orantılı oluyor genelde.

Bu kısımda biraz size firmanın hikayesinden bahsetmek istiyorum. Hacı Bekir efendi, Kastamonun Araç ilçesinden göç ederek İstanbul'a yerleşmiş. 1777 yılında Bahçekapı'da küçük bir dükkan açarak işe başlamış. Lokum, akide şekeri gibi ürünleri bizzat imal edip satmış. Sonrasında Hac görevini yerine getirerek Hacı Bekir olarak anılmış.

1811'de nişasta bulununca, Hacı Bekir Efendi yaptığı lokumlarda un yerine nişastayı kullanmaya başlamış. Şekerin rafine olarak üretilmeye başlanmasıyla da hem akidelerinde hem lokumlarında kullanılmaya başlanmış. Zaman içinde yaptığı lezzetler o kadar ünlü olmuş ki, ünü saraya kadar gitmiş. Padişah II. Mahmud tarafından Nişan-ı Ali Osmani'nin 1. Rütbe Nişanı ile sarayın Şekercibaşı’lığına layık görülmüş ve sarayın şekerlemeleri Hacı Bekir Efendi imalathanesinden alınmaya başlanmış.

Bir çok ödül almış, ünü yurt dışına kadar taşmış. Yurt dışında, Turkish Delight denilince ilk isim olmayı başarabilirmiş hatta bu isim onunla tanınmış. Yıllarca ayakta kalmayı başarmış. Ondan sonra gelen nesillerde işlerine sıkı sıkıya bağlı olmuşlar. Üzerlerinde taşıdıkları görevin farkındalar. Hoş anladığım kadarıyla onlar bunu görev olarak görmüyorlar. Aşk ile bağlılar.

İnsan içeride kayboluyor. Hepsinden yemek istiyor :)

Gelelim o gün ile ilgili detaylara. İftarımız bence oldukça keyifli geçti. Eski günlerden konuşuldu, anılar anlatıldı. Bazen keyifle güldük, bazen de içimizi bir burukluk kapladı. Hande hanım geçmiş günleri anlatırken sanki onunla o günleri yaşadık. Meşhur şerbetlerinden Demirhindi şerbeti, Vişne Şerbeti ve Limonatayı kendi elleriyle ikram etti bizlere.

Yemeklerimizin ardından, tatlı servisine geçildi. Ramazana özel güllaç, triliçe dileyenlere dondurma ile birlikte ve şam tatlısı bizler için hazırlanmıştı. Bir şey diyeyim mi ben tokken fazla tatlı tüketemem, şeker bile. Keşke yemekten önce tatlıları yeseymişim aklım orada kaldı :)

Geceyi oldukça keyifli bir şekilde noktaladık. Gece dönüş zor olmasa daha uzun süre kalıp sohbet etmek isterdim. Sanırım katılan arkadaşlarımda benimle aynı düşüncede :)

Etkinlik sonunda katılan her blogger arkadaşım için onlardan istediğim resimler doğrultusunda eşime tasarlatıp, hazırlattığım yetişti yetişmedi diye panik olduğum magnetleri hediye ettim. İnşallah hoşlarına gitmiştir. Bu da benim ki :)

Gecenin sonunda bizi bayrama özel olarak hazırladıkları, lokumlar ile yolcu ettiler.

Eğer sizde bayramı lokum tadında geçirmek isterseniz, benim mağazaya gidecek vaktim yok ne yapıcam derseniz, Hacı Bekir web sitesinden online alışveriş yapabilirsiniz.

Bu gece ile ilgili paylaşımları  #489bayramdirhacıbekir ve #bloggerlarpaylasiyorcometkinlik hashtagleri ile sosyal medyada takip edebilirsiniz.

Sevgiler

Şafak

ANNE BEBEK ALIŞVERİŞLERİNİZE ÖZEL KLİKSA.COM İNDİRİMİ BU BLOGDA

Herkese merhaba,

Bana gelen bir mesajı sizlerle de paylaşmak istiyorum. Bu nedenle bu yazıyı hemen blogda paylaşıyorum.  Duyduk duymadık demeyin…J

Sabancı Topluluğu’nun sadelik, neşe, iyimserlik ve inovatif yaklaşım odaklı online alışveriş platformu kliksa.com, siz değerli okurlarıma özel bir kampanya başlatıyor. kliksa.com, kampanya çerçevesinde “anne bebek ve oyuncak” kategorisinden yapılacak (bebek bezi hariç) 100 TL’lik alışverişlerde 10 TL indirim fırsatı sunuyor!

Tam yaz aylarında olduğumuz, Ramazan ayı nedeniyle çoğumuzun yeni yeni tatile çıkmaya başladığı bugünlerde alınacak o kadar çok şey var ki! Hele de anne olunca J Çocukların ihtiyaçları bitmez. Geçen yıl olan bu yıl olmaz. Bu yüzden, Kliksa’nın bu kampanyasını duyunca hemen paylaşmak istedim.

İndirimden faydalanmanız için tek yapmanız gereken, www.kliksa.com adresine girip istediğiniz anne bebek ürünlerini seçmek ve sepette ödeme adımına geldiğinizde “hediye çeki/promosyon kodu kullanmak istiyorum” bölümüne şu kodu yazarak alışverişinizi tamamlamak: KLIKSAINDSD

İşte bu kadar! J

Aklıma gelmişken… İndirimden yararlanabileceğiniz kodlar yalnızca 100adetle sınırlı. Acele edin, indirim fırsatından yararlanın.J

Sevgilerimle

Şafak

Bloggerlar Paylaşıyor SANAKAPAKOLSUN Sayesinde Hep Yanımda

Merhaba,

Bir çoğunuz biliyor, Bloggerlar Paylaşıyor isimli çok yazarlı bir sitenin kurucusuyum. Geçen gün Sanakapakolsun.com 'dan yeni bir telefon kapağı siparişi verdim. Cumartesi sabahın 04:00 de verdiğim siparişim, Salı günü kapımdaydı. 

Firma ile ilgili sizlerle daha önce bir yazı paylaşmıştım. Okumayanlar için Tık Tık

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, firmanın sitesi çok kolay kullanılıyor. Zaten takıldığınız bir konu olursa online canlı destek alabiliyorsunuz. Ürün baskı kalitesi yüksek. Ürünün hazırlanıp kargoya verilişi de oldukça hızlı. Sitede 5 iş günü içinde yazdığı halde, beş günü bulmuyor.

Neredeyse tüm marka ve modellerde kapak tasarlayabilmeniz mümkün. Ayrıca 

İşte benim şaheserim :) Nasıl olmuş? Ben çok beğendim. Hatta aklıma hemen yeni bir şey geldi. 😉

Şirket sahipleri firma logolarını  çalışanlarının kullanıma verdiği telefonlara bastırabilir böylelikle bedava reklam yaptırmış olur :)

Bu aralar oldukça güzel kampanyaları da mevcut. Kapak görselinizi paylaşır ve sosyal medyada yorumlarınızı iletirseniz, bir sonraki alışverişinizde 10 TL'lik indirim çeki kazanıyorsunuz.

Ayrıca birden fazla kapak siparişi verdiğinizde de ciddi indirim almanız söz konusu. 

Kapağınızı sitedeki temalardan bastırabileceğiniz gibi tamamen kendinizde tasarlayabilirsiniz. 

Gerçekten güzel bir hediye olacağını düşünüyorum. Kendinize yada sevdiklerinize.

Sevgiler

Şafak

Didim APOLLON TAPINAĞI Gezi Notları

Merhaba,

Bu yaz tatil gezilerimizden biri de Aydın ilinin Söke ilçesi, Yeni Hisar köyü sınırları içinde bulunan Didim'de ki Apollon Tapınağıydı. Dydma de denilen antik şehir, antik çağlarda kehanet merkeziymiş.

Aydın merkeze  99 km. uzaklıkta bulunan  Eski adı Didyma olan ve  Didim turizmine büyük katkı sağlayan Helistik döneme ait kalıntılar, bence oldukça iyi durumdaydı. Kazılar 1858 yılında başlamış. Bazıları tapınağın tamamlanmadığı görüşünü savunurken bazıları da bu tapınağın bir komşusunun da Tanrı Apollon'un ikiz kardeşi olduğu söylenen Artemis için yapılan Artemis tapınağı olduğunu savunuyor. Tapınağa gidebilmek için, etrafı turistler için hazırlanmış olduğu belli olan dükkanlar ve pansiyonların arasındaki dar yolu takip ediyorsunuz.

Tapınak bu yerleşkenin tam ortasında. Teller ile korumaya alınmış. Müze kartınız varsa onunla ücretsiz ziyaret edebiliyorsunuz. Bazı turistler içeri girmeden dışarıdan resimlerini rahatlıkla çekebiliyorlar.

Tabi gerçek hazineler içeride. Şimdi sizleri resimlerle baş başa bırakıyorum.

Burası bir kuyu. Üzeri demir kafesle kapatılmış.

Benim için ilginç bölümlerinden biri de, dışarıdan iç avluya geçişi sağlayan her iki yanda bulunan bu delhizlerdi (geçit). Dışarıda kavurucu sıcaklar olmasına karşın, en ufak bir rüzgar yokken delhizlerin çok serin olmasıydı.

Bir diğeri ise nereyle bağlantısı olduğunu göremediğim kadar karanlık olan avlunun sonunda duvarın dibindeki delikti. Kim bilir belki de gizli bir geçittir :)

Eğer yolunuz o bölgeye düşerse mutlaka ziyaret edin. Böyle tarihi mekanlarda olmak bende garip duygular uyandırıyor. Size de oluyor mu ?

Sevgiler

Şafak

BIOBLAS COLOR & MORE SAÇ DÖKÜLMESİNE KARŞI SAÇ BOYASI VE ŞAMPUANI DENEYİMİ

Herkese merhaba,

Tatil öncesi sevgili İlknurun Dünyası'nın aracılığı ile deneyimleyip yazmam için Bioblas Color & More Saç Boyası ve boyalı saçlar için şampuan ulaştırıldı bana. Kendi saçını kendi boyamayı beceremeyen biri olduğumdan bir arkadaşımın saçlarında denedik.

Paket içinde,  Oksidan krem, boyalı saçlara özel saç dökülmesine karşı maske ve şampuan, krem saç boyası, eldiven ve 5 mineral ve vitamin içeren yağ ve kullanım kılavuzu çıkıyor.

Bitkisel yağı ve krem boyayı şişe içine koyup iyice çalkalıyorsunuz.

Saçlara sürüp yaklaşık 40 dakika beklettik boyayı. Biz 7.0  Kumral rengini seçtik. O an fark ettiğimiz en önemli artısı kokusunun portakal kokusunda olması ve saç derisinde yanma hissi uyandırmamasıydı.

5 mineral ve vitamin içeren yağ saçların daha dirençli olmasını sağlıyor ve dökülmesini engelliyormuş. Bu da boyadan sonraki hali. Beyazların tamamı kapanmış ve tüm saçta renk farklılığı olmamıştı.

Sonrasında da Bioblas Saç dökülmesine karşı boyalı saçlar için özel olarak üretilmiş şampuanı denedik. Onunla ilgili deneyimlerimizi de ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağım.

Bu boyama işini bir an önce benimde öğrenmem lazım sanırım. Aslında çok kolay, sürekli yapanlar iki dakikada boyayı sürüp işlemi tamamlıyorlar. Sizler nasıl yapıyorsunuz saçlarınızı boyuyormusunuz? Kendiniz mi yoksa kuaförde mi? 

Birde siteye girdiğimde öyle güzel bir renk gördüm ki mutlaka denemek istiyorum. Biraz saçımı dinlendirmem lazım bunun için. Yaptığımda sosyal medya hesaplarımda paylaşırım :)

Bioblas saç boyası bizden tam not aldı. tavsiye ediyoruz efendim :)

Sevgiler

Şafak