KULLANMADIĞINIZ BANKA HESAPLARINI KAPATIN, HESAP İŞLETİM ÜCRETİ YOLDA

Merhaba,

Bugün bir internet gazetesinde konu ile ilgili haber çıkınca size yazmayı atladığımı fark ettim.

Gazete yazısını okumak isterseniz Tık Tık

Geçenlerde bir bankadan, kullanmadığım hesaba, hesap işletim ücreti uygulanacağını öğrenince önce telefon ile aradım. Son tarihin 28 Nisan olduğunu söylediler. Buna göre kullanmadığım hesaba, hesapta para olmasa bile hesap işletim ücreti uygulayarak beni borçlandıracaklarını belirttiler. Bunun yasal olmayacağını söylediğimde ise, bu konuda tebligat yayınlandığını belirttiler.

İnanmadım, bilgi edinme hakkı kanununa dayanarak, BDDK'ya bilgi talebinde bulundum. Ekteki cevap yazısı geldi. Sizlerle de paylaşmak istiyorum. Yapacağınız şey, telefon yada direk başvurarak bu hesapları kapattırmanız. Aksi takdirde, bankaların web sitelerinde yayınlanan hesap işletim ücretini ödemek zorundasınız. BDDK'nın bu kararı ile, tüketici hakem heyetlerine gitme şansınız da ortadan kalkıyor.

İşte bana yazılı verilen cevap:

     
İlgide kayıtlı başvurunuzda yer alan hususlar incelenmiş ve konuya ilişkin açıklamamıza aşağıda yer verilmiştir.

Bilindiği üzere, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 27’nci maddesi ile 27.04.2004 tarih ve 25445 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 38’inci maddesi uyarınca, tavsiye ve mütalaa taleplerine ilişkin başvurular bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutulmuştur. Bu itibarla cevaplandırılması mütalaa gerektiren başvurunuza mütalaa niteliğinde cevap verilmesi imkânı bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, konu hakkında aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

Türkiye Bankalar Birliği tarafından (TBB) “Bankaların Bireysel Müşterileriyle Yapacakları Sözleşmelerin Şekil ve İçeriğinde Yer Alması Gereken Asgari Hususlar ile Sözleşmelerin Uygulanacağı İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” (Tebliğ) 14.05.2013 tarihinde yayımlanmış olup, söz konusu Tebliğ 01.09.2013 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Tebliğin 8 inci maddesinin son bölümünde “Kesintisiz olarak, en az 180 gün süreyle hareket görmeyen kredi kartları, vadesiz mevduat ve özel cari hesaplar hareketsiz hesap kabul edilir. Bu hesaplardan ücret alınmadan önce müşteriye 30 gün içinde ilave maliyete katlanmaksızın hesabı kapatma hakkının bulunduğu aksi takdirde bankanın ücret tahakkuk ettirebileceği ve/veya ürünü/hesabı/hizmeti kapatılabileceği hususunda bilgilendirme yapılır.” hükmüne yer verilmiş olup, hesap işletim ücret tahakkuk ettirilmesi istenilmeyen hareketsiz hesapların kapatılması kişilerin seçimleri dahilindedir.

Paramızın cebimizde kalması dileği ile,
Sevgiler
Şafak

ANAOKULU 3 BOYUTLU MEYVE SEPETİ YAPIMI - SERAMİK HAMURU İLE

Merhaba,

Geçen ay performans ödevimiz 3 boyutlu meyve sepeti yapımıydı. Bizde bu işlerle babamız ilgileniyor. Son günlere bıraktıkları için oldukça tartışmalı bir ödev oldu :) Öyle ki neredeyse kapanmak üzere olan Koçtaş'a gidip onlar için tutkal almak zorunda kaldım. Laf aramızda kalsın, evden çıkıp alışverişe gitmeyi seviyorum ama yine de laf sokmak hoşuma gidiyor.

Bir türlü meyveleri ne kullanarak yapacaklarına karar verememişlerdi. Seramik hamuru benim fikrimdi. Önce size seramik hamuru yapabilmek için gerekli malzemeleri vereyim.

Marketlerde tüp içinde satılan yaklaşık 200 gr. olan tüplerden alabilirsiniz. Yaklaşık 1.5 tüp yani 300 gr. iyi geliyor. İçine yaklaşık 2 bardak un ekleyin. Bunu göz kararı yapabilirsiniz. Birkaç damla da zeytinyağı. Krem kullananlarda var ama biz kullanmadık. Tüm malzemeleri hamur yoğurur gibi yoğurun.

Sonra istediğiniz şekli verin. Biz kolay olsun diye, elma, armut, muz, kivi, portakal ve mandalina yaptık. Armut için bahçedeki dallardan ince bir dal kopardım. Mandalinalara evdeki mandalinaların ucundan koyduk. Elmalara da yine bahçeden minik yapraklar kopardık.

Sonrasında 1 gün kurmasını bekledik ve akrilik boya ile boyadık. Aslında en az 3 gün kurumasını beklemeniz gerekiyor, çünkü kısa sürede bozulabilir. Evde küçük bir sepetim vardı, onun içine koyarak son halini verdik. Aynı şekilde, üzüm, çilek, kiraz ve benzeri meyvelerde yapabilirdik ama bizim ana malzemelerimiz bu kadarına yetti. Üzerine de parlatıcı sprey sıktık.

Umarım beğenmişsinizdir. Bunu çocuğunuzla da yapabilirsiniz.Eminim çok eğlenecektir. Hemde hayal gücünü de geliştirir diye düşünüyorum.

Sevgiler
Şafak

PAMİR'DEN KÖTÜ HABER VAR

Çok üzgünüm. Ne yazık ki kötü haber var.

Ah yavrum ya, ne yazık ki komşularının havuzunda ölü olarak bulunmuş.

Çok acı. Allah anne babasına sabır versin.

http://www.milliyet.com.tr/pamir-her-yerde-araniyor-pamir-teknoloji-1862584/

Arkadaşlar ne olur, evinizde küçük bir çocuk varsa, bence en az 10 yaşına kadar, gece yatarken hatta mümkünse evde olduğunuz her an kapıların emniyet kilidini kapatarak yaşayın. Çocuk bu. Pek düşünerek hareket etmiyorlar.

Hele çocuğunuz uyur gezerse mutlaka kapıyı kilitleyip anahtarı yastığınızın altına koyun.

Rabbim evlat acısı vermesin.

Şafak

DOĞRU OKUL KARARI #okulkararı #tavsiyeevinde

Herkese merhaba,

Hafta sonu Tavsiye Evinde iki etkinliğe katıldığımı dün yazmıştım. Bunlardan biri Vitra Rimex etkinliğiydi bir diğeri ise, Fikirdenk.com anneler ile Tavsiye meleklerinin Eğitimpedia Eğitim danışmanı Ali Koç rehberliğinde düzenlenen Doğru Okul Kararı etkinliğiydi.

Çoğunluğunun okulu yeni başlayacak çocukları olan annelerden oluşan toplantıda akıllardaki bir çok soru işaretini tartıştık.

Son aylarda benimde en çok düşündüğüm konulardan biriydi bu. Aklımda bir fikri vardı evet ve ben en çok bu kararımın doğru olup olmadığını sorguladım. Ve sonunda aklımdakini uygulamaya karar verdim.

Öncelikle orada paylaşılanları size aktarmak istiyorum.

DEVLET OKULU MU ÖZEL OKUL MU?

Evimizin bulunduğu yer, konum, yaşayan insanların sosyo ekonomik durumları bu kararı verirken en çok dikkat etmemiz gereken konulardan biri.

Öncelikle devlet okulları ve özel okullarda müfredat aynı. Özel okulların artısı, ders dışındaki, müzik, yabancı dil, drama gibi konuları devlet okullarından daha fazla önemsemesi. Daha temiz olması, sınıfta ki öğrenci sayısının az olması, öğretmenlerin öğrencilere yaklaşımının daha farklı olmasıdır.

Yakımızda devlet okulu varsa, okul müdürü iyiyse, o yıl okutacak öğretmen hakkında iyi duyumlarınız varsa, devlet okuluna verilmesinde hiç bir sorun yok. Okul istihbaratı için civardaki çocuk parkları en güçlü kaynaktır :) Tabi burada dikkat edilmesi gereken bir konu var. Park da sohbet ettiğiniz kişinin eğitime yaklaşımı sizinle benzer özellikler taşımalıdır.

Öğretmen ve okul kararı verildiğinde veli düzeyinin de birbirine uygun olması gerekir. Eğer uygun değilse, mutsuz olunabilir.

Devlet okulları ikametgahınıza göre belirlenir.Farklı bir okula kaydettirmek isterseniz, eğer o okulun kontenjanı varsa verebilirsiniz.

Okul müdürleri mutlaka tanınmaya çalışılmalıdır. Müdürün enerjisi, velilerle ilişkisi, öğretmenlerle ilişkisi, öğretmenlerin o okulda ne kadar süredir kaldığı çok önemli. Devlet okullarında yeni bir yönetmelik çıkması bekleniyor. Buna göre 8 yıldan uzun süredir aynı okulda kalan öğretmenlere yer değişikliği yapılacak.

Öğretmenin 1. sınıf okutmuş olması deneyimi mutlaka aranmalıdır.

Temel eğitimde tek yönünü geliştiren bir kuruma vermeniz asla tavsiye edilmiyor.

Çocuğun özelliklerini iyi tanıyıp ona göre öğretmen seçilmelidir. Çocuklar anne babaları için hep çok zeki, çok akıllı süperdir, ancak okul kararı verirken çocuğunuza objektif olmalısınız. Okul öncesi, "Okul olgunluk testi" yaptırabilirsiniz.

Gelişmiş hiç bir ülkede üstün zekalı çocuklar sınıfı diye bir sınıf yoktur. Çocuğunuz çok üstünse bile, böyle bir gruba koymamalısınız. Bu çocukları, ötekileştirebilir. Gelişmelerini engelleyebilir.

Çocuğunuz bir yönü çok kuvvetliyse mutlaka fark edersiniz. Engelleyemezsiniz. Bu nedenle, üstün yönünü bulacağım diyerek, çocukları yormaya gerek yok.

Her çocuğun öğrenme hızı farklıdır. Sınıf farklı öğrenme hızı olanlar tarafından oluşturulmalıdır.

Sınıf atlatma kız çocuklarında daha zararlıdır.

Temel eğitimde okulda alınacak her karar aile onayı almalıdır. Sınıf atlatma, sınıfta kalma gibi.

Çocuğunuzun sınıfında farklı çocuklar olursa çocuğunuzun iç dünyası genişler.

İlkokulda okulu sevip sevmediğiniz, öğretmeninizle yaşadığınız deneyimle ilgilidir.

Okuldan memnun olmadığınızda, okul değişikliği düşünürseniz bunu çok iyi düşünmeli, getiri ve götürüsünü tartmalısınız. Çocuğu etkilersiniz.

EğitimPedia web sayfasında yakında okullarla ilgili bir yazı yayınlanacak. Okullar hakkındaki tüm bilgilere ulaşılabilecek. Öğretmen ve müdürü kim, kaç öğrencisi var, kaç sınıfı var gibi.

Çocuklar okula gittiklerinde, orada duygularını yaşarlar, ne hissettikleri önemlidir. Okulun fiziksel durumu sadece veliler tarafından görülür.

ÖZEL OKUL

Türkiye'de bilinenin aksine, bir kaç okul dışında özel okul yok. Paralı okul var.Dünyadaki özel okullar fiziksel koşullarını değil, felsefi özelliklerini satar.

Çocuklar oyun oynarken öğrenir. Okul dizaynları buna uygun olmalıdır. Ancak okulların çoğu buna uygun değil.

Özel okul aldığı parayı nereye harcıyor buna bakmak lazım. %70'ini doğrudan çocuğa harcamıyorsa, o özel okul iyi bir okul değildir.Ancak ülkemizde bu sorunuza cevap verecek özel okul bulunmamaktadır.

SON NOT: Okul kararını verirken dönem dönem vermek gerekir. İlkokul, ortaokul, lise gibi. Her kademeyi ayrı değerlendirmeli, yeni göstergelerle karar almalısınız.

Bana gelince, ben zaten ilköğretimden itibaren çocuğun özel okula gönderilmesine karşıyım. Özel okullardan iyi üniversiteleri kazananlar olduğu gibi devlet okullarında da kazananlar var. Sonuçta siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın, o yapabileceği kadarını yapar.

Ayrıca günümüzde özel okullar çok pahalı. Bir kere özel okula gönderdikten sonra devlet okulana dönmeniz ruhsal bakımdan çocuğunuzu etkileyebilir diye düşünüyorum. Özel okula harcayacağınız parayı, yine farklı yollarla  yine ona harcayabilirsiniz. Yabancı dil eğitiminin yoğun olmasının özel okulu seçmede çok etken olduğunu anladım başkalarıyla da yaptığım konuşmalarda. Çocuğunuz biraz büyüdükten sonra dil eğitimi için yurt dışına da gönderebilirsiniz.

Tabi en doğru kararı yine aile verir. Size en uygun olanı siz seçebilirsiniz?

Peki sizce hangisi daha iyi?

Sevgiler
Şafak

TAVSİYE EVİNDE VİTRA RİMEX ETKİNLİĞİ #RimexVitra

Merhaba,

Birkaç gündür seçime kilitlenmiş durumdayım. Yazmak istediğim bir çok konu olmasına rağmen elim bir türlü gitmiyor. Psikopata bağlamış vaziyette, Halk tv seyredip, nette son durumları okuyorum :)

Ama olmaz di mi? Hayat devam ediyor. O zaman size bu hafta sonu katıldığım etkinliklerden birinden bahsedeyim.

Cumartesi günü, çocukları sevgili kocama bırakıp Tavsiye Evinin yolunu tuttum. Gerçekten çok güzel bir gün geçirdim. Gerçek bir ev gibi olan Tavsiye evinde, sohbet etmek çok güzeldi.

İki etkinliğe katıldım. Sanırım Tavsiye evinde en uzun süre kalan Melek ünvanını hak ettim :)

İlk etkinliğimiz Vitra etkinliğiydi. Vitra yepyeni bir klozet piyasaya sürmüş. Orada yakından görme imkanımız da oldu.

Bu klozette, bir çok kadının korkulu rüyası olan, nasıl daha iyi temizlerim diye kendini paraladığı kanallar yok. Hani şu, suyun aktığı ve dar olduğu için temizlenemeyen bölge. Kanalsız sistem şu an için 7 üründe mevcut.

Vitra Rimex hakkında yapılan araştırmalarda, diğer klozetlere göre %95 oranında daha fazla hijyen sağladığı ispatlanmış. Her banyoya uyum sağlayabiliyor. Ayrıca düşünüldüğü kadar pahalı bir ürün de değil. Fiyat aralığı 400 ila 600 TL arasında.

Ayrıca arkada içine temizlik malzemesi konulan Vitra-fresh sistemi denilen bir hazne var. Bu hazne şu an 2 modelde uygulanabiliyor.

Ama ek özellikler isterseniz, kampanyalı fiyatı 1299 Tl. Bu ek özellikler ise, Metropol serisinde uygulanabiliyor.  Kanalsız sistem, sıcak ve soğuk suyun karıştırılabilmesi, Vitra -fresh sistemi.

Ayrıntıları Vitra yetkili satıcılarından öğrenebilirsiniz. İşte o günden bazı kareler.

Bize hijyen meleği sertifikası bile verdiler :)

Sevgilerimle
Şafak

Not: Resimler Tavsiye Evi Facebook sayfasından alınmıştır.

HAMSİ ÇORBASI

Merhaba,

Bugünkü tarifim Kuzenimin eşi Ümmühan'dan. Hamsi çorbası daha önce duymadığım bir çorbaydı. Bir Karadenizli olarak balık çorbasını ağzına sürmeyen bana bile ilginç gelince, "nasıl oldu güzel mi" diye Ona sordum. Çok güzel olduğunu söyleyince, tarifini sizler için ondan aldım. 

İşte tarifi

Malzemeler:

100 gr hamsi

Biraz maydonoz 1 soğan 1 domates 2 yemek kaşığı mısır unu 1 yemek kaşığı tereyağ 1 lt su Tuz , karabiber

Yapılışı:

Öncelikle hamsinin kılçıklarını ayıklayıp yıkıyoruz ve küçük küçük doğruyoruz. Tencereye alıp üzerine 1 lt su ve tuz ekliyoruz , haşlıyoruz. Hamsiler haşlanırken, başka bir tencereye tereyağı koyup, mısır ununu ekliyoruz ve kavuruyoruz. Rendelediğimiz soğan ve domatesi de ekleyip kavurmaya devam ediyoruz. Haşlanan hamsilerin suyunu süzüp,bu suyu kavrulan karışıma ekleyip kaynamaya bırakıyoruz. Kaynamaya başlarken incecik doğranmış maydonozu,hamsileri, tuz ve karabiberi de ekliyoruz ve 10 dk kadar daha pişiriyoruz. Arzu ederseniz limonla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun..